 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1986/5699
K: 1986/6927
T: 16.12.1986
DAVA : Davacı, 2147 sayılı Yasa uyarınca yurt dışında geçen çalışmalarına ilişkin borçlanma bedeli karşılığı olarak Kurum'a yatırılan 1.367.040.TL'nin iadesine ve sataşmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Davada, yurt dışında geçen sürelerin bir kesiminin borçlanılmasının Kurum'dan talep edilip bu süreye ilişkin olarak gerçekleştirilen primlerin tümünün ödendiği, ne var ki, sonradan borçlanma isteminden vazgeçildiği belirtilerek ödenen primlerin geri verilmesi sonuç olarak istenilmektedir. Davanın yasal dayanağını oluşturan önceden 2147 ve sonradan yürürlüğe giren 3201 sayılı Yasalar'da borçlanma işlemlerinin tamamlanmasından sonra vazgeçilebileceğini ve buna bağlı olarak da tümden ödenen primlerin geriye istenebileceğini öngören bir hüküm mevcut değildir. Aksine, 3201 sayılı Kanun hükümlerince çıkartılan Uygulama Yönetmeliği'nin 10. maddesinin son bendinde "borçlanma talebiyle süreye ait borcunun tamamını ödemiş olanlar, borçlanmasından vazgeçemez ve ödedikleri meblağın iadesi talebinde bulunamazlar" hükmü mevcuttur. Bu hüküm, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinden vazgeçilemeyeceğine ilişkin 506 sayılı Kanun'un 6. maddesinde yer alan amaca uygunluğu da tartışılamaz.
Mahkemece açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve yasal dayanakları da gösterilmeksizin aksi yönde karar verilmiş bulunması usül ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.12.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.