Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1986/5584
K: 1987/1768
T: 26.03.1987
DAVA : Davacı, hastalanan sigrotalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR : Yemin, bir olayın gerçeğe uygun olup olmadığı hususunu mahkeme ömünde ve kanunda belirtilen şekilde beyan ve doğrulamaktan ibaret kesin delil niteliğinde bir işlemdir. Kural olarak, tüzel kişiler bakımından da kişiliği temsile yetkili organı yemin teklifine ve edasına yetkili ve yükümlüdür. Ne var ki, bu olayda yemine konu edilen husus, işe giriş bildirgesinin süresinde yetkili Kurum şubesine verilip verilmediği konusunu oluşturmakta ve bu yön dosyaya ibaz edilen resmi belgelerle sübut bulmaktadır. Bu itibarla, olayda yemine güdülen amaç doğrultusunda ispatı gereken bir durumun varlığından söz edilemez. Başka bir ifadeyle aksi, aynı nitelikte bir belgeyle sabit olmayan gerçek bir belgenin ayrıca yeminle tayidine gerek yoktur. Kaldı ki SSK. Genel Müdürlüğünün yemin etmek üzere duruşmaya gelmesi halinde Kurum'daki resmi kayıtların aksine yemin eda etmesi düşünülemez. Bu nedenle Genel Müdürün yemin konusunda beyanının alınmasının davacıya hiçbir yarar sağlamayacağı da açık seçik ortadadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, teklif olunan yemini kabul ve edadan kaçındığından bahisle davacı Kurumun davasının reddine karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Üye Cahit Kadılar'ın muhalefetine karşı Başkan Servet Çolokoğlu,Üye Teoman Ozanoğlu, Resul Aslanköylü ve Yılmaz Darendelioğlu'nun oylarıyla ve 26.3.1987 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davada; 1.9.1979 tarihinde işe alınan sigortalının 10.10.1979 tarihinde hastalandıktan sonra, 16.10.1979 tarihinde kurum kayıtlarına intikal eden bildirge ile işe girişinin bildirildiği iddiası ile, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 10. maddesine dayanılarak Kurum'ca yapılan tedavi giderlerinin işverenden tahsili istenmiştir.
İşveren ise, 1.9.1979 tarihinde işe alınan sigortalı Muhsin'e ait işe giriş bildirgesinin, 5.9.1979 tarihinde taahhütlü olarak kuruma gönderildiğini savunmuştur.
İşyeri bildirgesi 5.9.1979, Mustafa hakkında düzenlenen işe giriş bildirgesi ise 7.9.1979 tarihini taşımaktadır. Posta alındısı ise 5.9.1979 tarih 801 sayılıdır. Bu sayı ile Aydın'a gönderilmek üzere taahhütlü alındığı PTT Müdürlüğünce de doğrulanmıştır. Ne var ki posta alındısının 5.9.1979 işe giriş bildirgesinin ise 7.9.1979 tarihini taşıması nedeni ile bildirgenin 5.9.1979 tarihinde posta ile gönderildiği kanıtlanamamıştır. Bunun üzerine davalı işveren, 7.9.1979 tarihli bildirgenin yasal süresinde kurumun Aydın Bölge Müdürlüğü'ne varmış olmasına rağmen 1 aylık süre geçtikten sonra Kurum kayıtlarına intikal ettirildiği, gecikmenin kurum memurlarının ihmalinhden kaynaklanmış bulunduğu konusunda davacıya yemin teklif etmiş, aynı oturumda, kurum vekili yemin teklifini kabul ettiklerini bildirmişse de, müteakip oturuma katılan vekil resmi belgeler karşısında yemin teklif edilemeyeceğini, bu nedenle yemin teklifini kabul etmediklerini söylemiştir. Mahkemece, yeminden kaçınıldığı düşüncesi ile, bildirgenin süresinde verildiği, 506 sayılı kanunun 10. maddesi koşulları oluşmadığı kabul edilerek dava reddedilmiştir.
Uyuşmazlık, bu konuda davacı Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü'ne yemin teklif edilip edilmeyeceği, ayrıca; teklif edilen yeminin kabulü ile ilgili olarak yapılan işlemlerin usul hükümlerine uygun olup olmadığı, kurum vekilinin son beyanının yeminden kaçınma olarak kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Sosyal Sigortalar Kurumu'nun 4792 sayılı kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi, mali ve idari bakımdan muhtar ve tüzel kişilikte bir devlet kurumu olduğu anılan kanunun 1. maddesinde belirtilmiştir. Davacı kurumun niteliği ve hükmi şahsiyetinin bulunması ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun yeminle ilgili hükümleri karşısında davacı Sosyal Sigortalar Kurumu'na yemin teklif edilebileceği tartışmasızdır.
Hangi konularda yemin teklif edilemeyeceği ise yasalarda açıkca belirlenmiştir.
Örneğin:
1- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 346. maddesi gereğince, bir muamelenin sıhhat ve tamamiyeti için iki tarafın muvafakatları kanunen kafi görülmeyen hallerde,
2- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 352. mad8desi gereğince, yemin edecek kimsenin namus ve haysiyet8ini etkileyici veya cezayı gerektirici fiiller hakkında,
3- Yasalarda açıkca yemin teklif edilemeyeceğinin belirtildiği hallerde (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu m. 34/VI, 277/1).
4- Bir konu hakkında caiz olan delil yasada belirtildikten sonra "başka delil getirilemez" amir hükmü bulunduğu takdirde (Avukatlık Kanunu m. 163/VI) yemin teklif olunamaz.
Esas davanın halline müessir olacak fiilin isbatı için yemin teklif edilebileceği usulün 344. maddesi hükmü gereğidir. İşe giriş bildirgesinin kuruma veriliş tarihinin sadece kurum kayıtları ile isbat edilebileceği, başkaca delil getirilmeyeceği konusunda yasal bir engel bulunmadığına göre bu konuda da yemin teklif edilebileceği açık-seçiktir.
1- Usulün 345. maddesindeki kati yemin bir kimseye ancak zatından, sadır olan fiili hakkında teklif olunur" hükmü hakiki şahıslar ile ilgili o lup, hükmü şahıslara yönelik olmadığı da ortadadır. Olay tarihindeki değil, yemin teklif tarihindeki yetkili temsilcinin yemini kabul ve eda etmesi gerektiğine dair tüm bilimsel ve yargısal görüşlerde varılan bu sonucu doğrulamaktadır. Bozma kararında resmi belge loraka nitelendirilen belgeler, işe giriş bildirgesi ve gleen evrak kayıt fişi fotokopileridir. İşe giriş bildirge fotokopisi üzerinde sadece damga ile basılmış "171888-16.10.1979" sayı ve tarihi, 16.10.1979 tarihli evrak kayıt fişinde de daktilo ile yazılmış "geldiği yer : Mustafa Lütfi Çelen Y. Pazar, özü: M. Çelen'in girişi" sözcükleri bulunmaktadır. Bu damganın kurum memurları tarafından basıldığı, kayıt fişinin de aynı memur tarafından yazıldığı konusu ise tartışmasızdır. İşe giriş bildirgesinin 1.10.1979 tarihinden önce postadan çıknmış olmasına rağmen kayıt işleminin şu veya bu nedenle geciktirilmiş bulunması olasılığı ve bu konudaki iddia karşısında belgelerin resmi belge kabul edilerek, bu durumda yemin teklif edilemeyeceği görüşünün yasal ve hukuksal dayanağı bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle bozma gerekçesine katılmıyorum.
2- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 63. maddesine göre "yemin kabul veya reddini beyan için selahiyet ancak yemin edecek kimse tarafından yemin teklif olunan meseleye ıttıla kesbettikten sonra verilebilir" yemin teklif edildiği 7.7.1986 tarihli oturumda vaki olan, kurum vekilinin eski vekaletnamesine dayanarak, yemini kabul ettiklerine dair beyanı ve sonraki celseye katılan vekilin, vekaletname tarihi itibariyle verdiği dilekçe ve itirazlarının hukuki sonuç doğurmayacağı ortadadır. Bu durum karşısında kurum vekiline genel müdürün yemin konusunda ıttıla kesbettikten sonra yeminin kabul ve reddine dair yetki vermiş olduğunu gösterir vekaletname ibraz etmesi için mehil vermesi sonucuna göre işlem yapılması veya genel müdüre yöntemince yemin davetiyesi çıkarılarak gereğinin ypılması için yemin talimatı yapılması gerekirken yeminden kaçındığı ve işe giriş bildirgesinin yasal süresinde verildiğini kabul etmiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş olması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Bu gerekçe ile kararın bozulması oyundayım.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini