 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1986/4660
K: 1986/4983
T: 07.10.1986
DAVA : Davacı, davalı köy tüzel kişiliklerinden Ayrancılar Köyünde 6.2.1974 - 6.8.1974 ve Bülbüldere Köyünde ise Ekim/1977 tarihinden itibaren köy imamı olarak geçen çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hüküm, davalılardan SSK avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR : Davacı, davalı Ayrancı köyü camiinde 6.2.1974 tarihinden 30.7.1974 tarihine kadar imamlıkta geçen sürelerin tesbitini istemiştir.
Davacının 30.7.1974 tarihine kadar Ayrancı, 1977 tarihinden sonra da Bülbüldere köyünde imamlık yaptığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, isteğin niteliği ve davacının hukuki statüsü bakımından uygulanacak yasa hükmünün ne olacağı noktasında toplanmaktadır.
Davada, köy camiinde geçen süreleri borçlanmaya esas olmak üzere tesbitinin amaçlanması halinde, uyuşmazlığı, 3157 sayılı Yasa'nın 1 inci maddesi uyarınca; anılan sürelerin sigortalı olarak değerlendirilmsinin istenmesi durumunda ise, 506 sayılı SSK'nun 79/V inci maddesi gereğince çözümü için, davacının hukuki statüsünün belirlenmesindeki yasal ve hukuksal zorunluluk ortadadır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının T.C. Emekli Sandığı iştirakcilerinden olup olmadığını hiç bir kuşku ve duraksamaya yer olmayacak şekilde saptamak, T.C.Emekli sandığı iştirakçilerinden bulunması halinde yukarıda sözü edilen 3157 sayılı yasa hükümleri uyarınca görevsizlik kararı vermek, T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi değilse 30.7.1974 tarihinde Ayrancılar Köyü Camii imamlığından ayrıldığı gözönünde tutularak yukarda sözü geçen kanunun 79/V inci maddesinde öngörülen beş yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği de gözetilerek o doğrultuda karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmamksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 7.10.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.