 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E:1986/266
K:1986/641
T:13.02.1986
* BAĞ-KUR SİGORTALISI
* ASKERLİK SÜRESİNİ BORÇLANMA
ÖZET: Bağ - Kur Sigortalısının borçlanma isteğinde bulunup bulunmaması, ya da yasanın yürürlük tarihinden önce ölmüş olup olmaması borçlanma hakkını ortadan kaldırmaz.
(1479 s. Bağ - Kur K m. ek m. 9 [3165 s. K. la ek])
Davacılar, murisleri Ali'nin askerlikte geçen hizmetlerini borçlanabileceklerini ve borçlanılan sürelerin de murislerinin diğer sigortalı hizmetlerine eklenmesi gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan husus,,Bağ - Kur sigortalıları ile ölümleri halinde hak sahiplerine "askerlik borçlanması" hakkı tanıyan 1479 sayılı Kanuna 3165 sayılı Kanunla eklenen ek 9. maddenin, yürürlük tarihi olan 22.3.1985 yılından önce ölen Bağ - Kur sigortalılarının hak sahiplerine de uygulanabilip uygulanamayacağıdır. Başka bir söyleyişle, 22.3.1985 yılından önce ölen Bağ - Kur sigortalılarının hak sahiplerinin yukarıda sözü edilen yasa uyarınca askerlik borçlanma hakları mevcut bulunup bulunmadığıdır. Anılan tarihten sonra ölen Bağ - Kur sigortalılarının, hak sahiplerinin borçlanabilecekleri konusunda hiçbir kuşku ve duraksama bulunmamaktadır. 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesine ve bu kanuna üç ek madde ile altı ek geçici madde eklenmesine dair 3165 sayılı Kanunun ek 9. maddesinde aynen; "1479 sayılı Kanun ve aynı Kanunda değişiklik yapan kanunlara göre sigortalı olanlar, askerlikte er olarak geçen hizmet süreleri ile Yedek Subay Okulunda geçen sürelerinin tamamını borçlanabilirler. Ölümü halinde sigortalı olanların hak sahipleri de borçlanma talebinde bulunabilirler" hükmünün yer aldığı görülmektedir.
Anılan madde, yasanın yürürlük tarihinden önce veya sonra ölenler yönünden hiçbir ayrım yapmaksızın tüm hak sahiplerine, Bağ-Kur sigortalısının askerlikte geçen sürelerini borçlanabilme hakkını tanımıştır. Hak sahiplerinin borçlanma hakları tamamen yasadan doğan haktır. Hal böyle olunca da, Bağ - Kur sigortalısının borçlanma isteğinde bulunup bulunmamasının yada, yasanın yürürlük tarihinden önce ölmüş olup olmamasının yasanın hak sahiplerine tanıdığı borçlanma hakkını ortadan kaldırmayacağı açıktır. Esasen aksine hüküm bulunmazken mahkemenin anladığı biçimde maddenin dar bir yoruma tabi tutulması, devletin Sosyal Güvenlik haklarını geniş halk kitlelerine yaymak, yaygınlaştırmak ve olabildiğince artırmakla yükümlü bulunduğu ilkesiyle de bağdaştırılamaz. Öbür yandan, mahkemenin hükmüne dayanak kıldığı Bağ - Kur Genel Müdürlüğünün konuyla ilgili genelgesinin açıklanan nedenlerle yasaya uygun düşmediği açıktır ve giderek genelgenin mahkemeyi bağlamayacağı hukuksal gerçeği de ortadadır.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın davanın reddine karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve temyiz peşin harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.2.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.