Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1986/2290
K: 1986/5005
T: 07.10.1986
DAVA : Davacı, 1.9.1982 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
KARAR : Davacı, 2.2.1953 - 1.9.1982 tarihleri arasında, (G) Sanayi ve Ticaret A.Ş. işyerinde sigortalı olarak çalıştığından bahisle, kendisine yaşlılık aylığı bağlanması için Sosyal Sigortalar Kurumu'na başvurmuş, Kurum, 1.3.1961 'den sonraki çalışmaların hizmet aktine değil vekalet ilişkisine dayandığından, sigortalı çalışma niteliğinde kabul edilemeyeceğinden bahisle iptal ettiğini, bakiye hizmeti 506 sayılı Kanun m.60'a göre yaşlılık aylığı bağlanmasına yeterli olmadığından aylık bağlanmamayacağını, ancak ödenen primleri iade edilebileceğini bildirmiştir. Bunun üzerine, davacı, Kurum'un iptal işleminin iptali ile, yaşlılık aylığı bağlanması istemiyle işbu davayı açmıştır.
Davacı, 2.2.1953 tarihinden 3.2.1961 tarihine kadar, anılan işyerinde Anonim Şirket Genel Müdürü olarak çalışmış ve ücretinden yaşlılık sigortası primleri de kesilmiştir. Davalı Kurum, bu hizmetin yaşlılık aylığına esas tutulabilecek sigortalı hizmetlerden olduğunu kabul etmektedir. Bu nedenle, taraflar arasında, bu döneme ilişkin bir uyuşmazlık yoktur.
Uyuşmazlık, 3.2.1961 ve 20.3.1963 - 1.9.1982 dönemindeki hizmetlerin sigortalı hizmet niteliğinde sayılıp sayılamıyacağı noktasında toplanmaktadır. 3.2.1961 - 20.3.1963 döneminde, davacı, Anonim Şirket İdare Meclisi Başkanlığı ve ayrıca aynı şirketin Genel Müdürlüğü'nü yapmıştır. Bu iki iş için ayrı ayrı ücret almış ve Genel Müdürlük görevi nedeniyle ödenen ücretten yaşlılık aylığı primi kesilmiştir. İdare Meclisi Başkanlığı yapmakla beraber, İdare Meclisi'nin kararıyla ayrıca ücret karşılığı Genel Müdürlük yapılması halinde, Anonim Ortaklıkla Genel Müdür arasındaki ilişki, hizmet akti ilişkisidir. İdare Meclisi Başkanı olmakla beraber Anonim Şirketi Genel Müdürülğü yapan kişiyi, sırf idare meclisi Başkanı gibi düşünmemek ve ücret karşılığı işyerinde ve Anonim Şirket işverenin denetim ve gözetiminde sürekli ifa ettiği hizmet aktinin tüm unsurlarını taşıyan Genel Müdürlük hizmetinden dolayı, sigortalı saymak zorunludur. Esasen, yukarıda açıklandığı gibi, 3.2.1961 20.3.1963 dönemindeki Genel Müdürlük hizmetinin, nitelikçe, davalı Kurum'un dahi kabul ettiği, 2.2.1953 - 3.2.1961 dönemindeki Genel Müdürlük hizmetinden farklı bir yönü yoktur.
20.3.1963 - 1.9.1982 döneminde ise, davacı aynı Anonim Ortaklığın Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yapmış, ayrıca yönetim kurulu kararıyla murahhaz aza seçilmiş ve bu dönemde yönetim Kurulu Başkanlığı ücretinden ayrı olarak murahhas aza ücreti almış ve bu ücretinden yaşlılık sigortası primi kesilerek kuruma ödenmiş ve kurum tarafından da kabul edilmiştir. Burada da taraflar arasındaki uyuşmazlık, murahhas azalığın hizmet aktine dayanıp dayanmadığı ve sigortalı hizmet niteliğinde kabul edilip edilemeyeceği konusundadır. Burada da Yönetim Kurulu Başkanlığı ile, murahhas azalık görevlerini ayırmak lazımdır. Vekalet ilişkisine dayanan yönetim kurulu başkanlığı, murahhas azalığa engel değildir. Çözümlenmesi gerekli unsur, murahhas aza ile anonim ortaklık arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ve sonucuna göre murahhas azalık hizmetinin, sigortalı hizmet sayılıp sayılamayacağını belirlemekten ibarettir.
Davacı, şirketin bütün işlerini tedvire memur murahhas azalık hizmetine karşılık, ayrı bir ücret almaktadır. Bu ücret, işgörme ediminin karşılığıdır. İşin Anonim Şirket işyerinde görüldüğünü tanıklar haber vermişlerdir. 20.3.1961 - 1.9.1982 tarihleri arasındaki zamanda davacı sürekli olarak anonim ortaklığa hizmet sunmuştur. Muharras aza, yönetim kurulu kararlarını icra etmektedir. Yönetim Kurulu'nun muharras azalar üzerinde gözetim hakkı da mevcuttur. Murahhas azalık hizmeti, anonim şirketin organlarından yönetim kurulunun, denetim ve gözetiminde ifa edilmektedir. Bu nedenlerle, anonim şirket tüzelkişiliği ile murahhas aza arasındaki ilişkide, ivazlı vekaletten çok, hizmet akti unsurlarının ağır bastığı ve hizmet akti ilişkisinin varlığı kabul edilmelidir. Şu halde, davacının 20.3.1963 - 1.9.1982 tarihleri arasındaki murahhas azalık hizmetinin dahi sigortalı hizmet niteliğinde sayılması gereklidir.
Öte yandan, davalı Kurum, uyuşmazlık çıkardığı, 3.2.1961 - 20.3.1963, 20.3.1963 - 1.9.1982 dönemlerinde, davacıya genel müdürlük ve murahhas azalık hizmetleri için ödenen ücretlerden düzenli şekilde kesilen yaşlılık aylığı primlerini, 21 yıl gibi uzun bir süre kabul etmiş ve bunlardan faydalanmıştır. Bu durumda, 1.9.1982 tarihinde davacı murahhas azalık işinden ayrıldıktan ve yaşlılık aylığı bağlanmasını istedikten sonra, sıra aylık bağlanmasına gelince, Kurum'un açıklanan gerekçelerle hizmet akti sayılması gereken hizmetleri, vekalet ilişkisi biçiminde yorumlayıp, sözkonusu hizmetleri iptal ederek, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısına yönelik yaşlılık aylığı koşullarını oluşmamış duruma düşürmesi, açıkça afaki iyiniyet kurallarına ters düşer ve bu nedenle Medeni Kanun'un m.2. hükümlerine aykırı bir davranış biçimi olarak değerlendirilmek gerekir.
Bundan başka, İş Kanunu anlamında işçi kavramıyla, Sosyal Sigortalar Kanunu anlamında sigortalı kavramlarının her zaman aynı olmadığı, İş Kanunu'na göre işçi sayılmayanların sigortalı sayılabilecekleri, buna karşın İş Kanunu anlamında işçi sayılanların sigortalı sayılmayabilecekleri de ortadadır. Bu nedenle, kararda sözü edilen 9. Hukuk Dairesi kararının, sigortalılık açısından bağlayıcı bir yönü yoktur.
Anılan bu maddi ve hukuki gerekçeler gözönünde tutularak, davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle reddine karar verilmiş bulunması isebetsizdir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, Üye Resul Aslanköylü'nün muhalefetine karşı Başkan Servet Çolakoğlu, Üye Teoman Ozanoğlu, Cahit Kadılar ve Orhan Yalçınkaya'nın oylarıyla ve oyçokluğuyla 07.10.1986 gününde karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Tapu babamın adına, kira sözleşmesi benim adıma. Kiracı tahliye hk.? 
  • 01.08.2025 20:09
  • [Ticari krediler] see this here sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:42
  • [Kredi notu] check it out sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:36
  • you could try here sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:20
  • [Bankalar hukuku] read this article sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini