 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1985/2
K: 1985/7
T: 04.11.1985
DAVA : Avukat Yalçın Bilen, 4.10.1984 ve 12.10.1984 günlü dilekçeleriyle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 8.7.1972 gün ve 6-623/717 sayılı kararı ile 6. Hukuk Dairesi'nin 9.4.1963 gün ve 1112/1786; 30.4.1963 gün ve 1356/2124; 15.6.1963 gün ve 2362/2961; 7.11.1963 gün ve 4250-4456 sayılı kararları ve 12. Hukuk Dairesi'nin 16.4.1981 gün ve 2384-3848 sayılı kararları arasında aykırılık bulunduğunu ileri sürerek bu konuda içtihatların birleştirilmesini istemiştir. Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu Yargıtay Kanununun 45/2. maddesi uyarınca, bunun giderilmesi için Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 4.11.1985 günü toplantıya çağırması üzerine, tayin olunan günde Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nda işin müzakeresine başlandı.
Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu kararında belirtildiği üzere, sözü edilen kararlar arasındaki uyuşmazlık, (...ilk kira sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra veya devam eden her kira dönemi için yeniden düzenlenen kira sözleşmelerinde özel şart olarak ya da sözleşmeden ayrı bir belge ile kiracının tahliye taahhüdünde bulunması halinde, bunlardan geçerli ilk tahliye taahhüdüne dayanılarak kiralayan tarafından usulen tahliye davası açılmadığı, tahliye isteği ile icra takibinde bulunulmadığı takdirde, kiralayanın verilmesi adet haline getirilen sonraki tahliye taahhütlerinden birine dayanarak tahliye isteğinde bulunmasının iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığına...) ilişkindir.
İşin esasının müzakeresinden önce, sözü edilen kararlar arasında gerçekten aykırılık bulunup bulunmadığı yönünün Yargıtay Yasasının 45/4 ve İç Yönetmeliğin 16 ve 27. maddeleri hükümlerince öncelikle tespiti hususu tartışılmış ve bu konu üzerinde yapılan müzakere sonunda aşağıdaki sonuca varılmıştır.
1. Başkanlık Kurulu'na içtihatların birleştirilmesi için örnek olarak sunulan yukarıda tarih ve numaraları yazılı kararlar arasında, objektif iyiniyet kurallarına aykırılık yönünden çelişki bulunduğu açıktır. Zira, 6. Hukuk Dairesi ile onu doğrulayan 1972 tarihli Genel Kurul Kararı, (... ilk geçerli taahhütten sonra kiralayanın kiracıdan aldığı tahliye taahhütlerinin alınışında ve uygulamaya konuluşunda, kiralayanın asla iyiniyetli olamayacağını kabul ederken...) 12. Hukuk Dairesi'nin örnek kararı ile (... kiralayanın bu olaylarda kötü niyetinden söz edilemeyeceği...) kabul edilmiştir. Ancak, 1. Başkanlık Kurulu'nun, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'na işi havale etmesinden sonraki tarihte 12. Hukuk Dairesi, 25.2.1985 gün ve 11861-1667 sayılı kararı ile tahliye taahhüdünün kural olarak geçerli olduğu, ancak kiralayanın kötüniyetinin ispatlanması halinde, tahliye isteğinin kabul edilmemesi gerektiği....) görüşünü benimsediği anlaşılmıştır. Daire sözcüsü olarak söz olan 12. Hukuk Dairesi Başkanı bu görüşü doğrulamış, aynı doğrultuda verilmiş 12. Hukuk Dairesi'nin bir kararının Hukuk Genel Kurulu'nun 22.6.1983 gün ve 692/700 sayılı kararı ile de doğrulandığı görülmüştür. Böylece, Hukuk Genel Kurulu ile 12. Hukuk Dairesi arasında görüş aykırılığı kalmadığı anlaşılmıştır. Ön sorun müzakeresi sırasında 6. Hukuk Dairesi'nin Başkanı da, 6. Hukuk Dairesi'nin 1963 tarihli kararlarda benimsenen görüşünden şu anda vazgeçerek bu konudaki içtihadını değiştirdiğini, bundan böyle kiralayanın kötüniyetli olup olmadığının her olayın özelliğine göre değerlendirilmeye başlandığını bildirmiştir. Bu durumda, 6. Hukuk Dairesi'nin, geçerli ilk tahliye taahhüdünü usulen kullanmayan kiralayanın, daha sonraki tarihte kiracıdan aldığı tahliye taahhüdüne dayanması halinde ilke olarak kötüniyetli sayılacağı şeklindeki eski görüşünden ayrıldığı anlaşılmıştır.
Böylece, Hukuk Genel Kurulu ile Daireler arasında görüş birliğine varılmış olmakla, içtihatların birleştirilmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarda belirtilen gerekçelerle Hukuk Genel Kurulu ile 6. ve 12. hukuk Daireleri arasında sözü edilen maddi ve hukuki olaylarda görüş aykırılığı bulunmadığı, aksine kiralayanın kötüniyetinin her olayın özelliğine göre takdiri gerekeceği hususunda görüş birliğine varıldığı anlaşıldığından bu aşamada içtihatları birleştirme yoluna gidilmesine gerek kalmadığına, 4.11.1985 günü oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Karaı'nda da açıkça belirtildiği gibi, karalar arasında çelişki vardır.O halde bu çelişkinin, içtihatların birleştirilmesi yoluyla halli yasa hükmü gereğidir.Bu nedenle,Çoğunluk karaına muhalifim. Nihat RENDA
1. Başkan