 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1985/81
K: 1986/517
T: 14.05.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Taşköprü Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 22.9.1983 gün ve 1981/170-1983/585 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 13.2.1984 gün ve 1314-1439 sayılı ilamıyla; (...Temyiz; dava dilekçesinin 1, 2 ve 3 sıra numaralarında yazılı taşınmazlara ilişkin tescil talebini atiye terk eylediklerini ve bu bölümden feragat ettiklerini bildirmiş, hazır bulunan davalı taraf bu beyana itiraz etmediği gibi atiye terk hususu keşif tutanağının karar bölümünde açıklanarak benimsenmiştir. Bu durumda bu taşınmazlar hakkında istemden kanunda öngörüldüğü üzere feragattan sözedilmeyeceğinin düşünülmesi ve bu beyanın HUMK.nun 185/1. maddesi uyarınca davayı takipten sarfınazar şeklinde değerlendirilmesi gerekir. Dava dilekçesinin 2 sıra numarasında yazılı taşınmaz yönünden yapılan araştırma ve inceleme hüküme yeterli bulunmamaktadır. Zilyetliğe ilişkin şahadet yekdiğerine aykırı olduğu halde aykırılık nedeni üzerinde durulmamış, giderilmeğe çalışılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm tesis olunamaz. Bu itibarla değinilen yönler nazara alınmak, o dairede araştırma ve inceleme yapılmak, bu cümleden olarak davacı ve vekilinin keşif tutanağındaki beyanları davayı takipten sarfı nazar şeklinde değerlendirilmek, dava dilekçesinin 2 sıra numarasında yer alan taşınmaz sınırında bulunan taşınmaza ilişkin eski tapu veya vergi kaydı bulunduğu takdirde dairesinden istenmek, bu kayıtta nizalı taşınmaz yönünün nasıl belirlendiği incelemek, niteliği bakımından ziraatçi mütehassıs bilirkişi mütalaasına başvurulmak, şahadetteki aykırılığın giderilmesine çalışılmak ve deliller beraberce değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmek gerekir iken, mahkemece bunlardan zuhul, eksik inceleme ve aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1 - Davacı ve vekili, 18.8.1982 günlü keşifte dava dilekçelerinde belirttikleri 1 ve 3 nolu taşınmazlara ilişkin tescil talebini atiye terkettiklerini ve bu bölümden feragat ettiklerini bildirmişlerdir. Atiye terk hushusu keşif tutanağında da açıklanmıştır.
Bilindiği gibi feragat iki taraftan birinin talebinden vazgeçmesi olup, tek taraflı bir beyanla olur. Geçerliliği için karşı tarafın muvafakatı şart değildir. Feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurur ve uyuşmazlığı bir daha mahkeme önüne getirmeyi önleyen bir irade açıklamasıdır. halbuki davanın atiye terkedilmesi davadan vazgeçildiği ve Usulün 95. maddesi anlamında bir açıklama değildir. Davanın atiye bırakılması davadan feragat olarak nitelendirilmez. O halde 1 ve 3 nolu taşınmazlar için davacı vekilinin beyanı HUMK.nun 185/1. maddesi uyarınca davayı takipten sarfınazar şeklinde değerlendirmek gerekirken bundan zuhul ve yazılı şekilde bu kısma ilişkin isteklerin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2 - Dava dilekçesinin 2 sıra numarasında yazılı taşınmaz için yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Taşınmazın batı sınırında mer'anın varlığı belirlenip keyfiyet krokisinde açıklanmıştır. Bu durumda, taşınmazın mer'a vasfında olup olmadığın ve mer'a sınırı yönünden tevsi edilip edilmediğinin ziraatçi uzman bilirkişiye incelettirilmesi, varsa komşu meraya ait tahsis kaydının araştırılması, bulunduğunda yerine uygulanması ve nizalı taşınmaz yönünü ne şekilde gösterdiğinin saptanması, tanık anlatımları arasındaki aykırılığın duraksamaya neden olmayacak şekilde giderilmesi ve deliller beraberce değerlendirilip sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bunlardan zuhul ve eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır, Bu nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 14.5.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.