 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1985/673
K: 1985/989
T: 06.12.1985
DAVA : Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Anadan Asliye 4. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 17.5.1984 gün ve 1983/223 - 1984/336 sayılı kararın, sadece yargılama masrafı yönünden incelenmesi, davacı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 26.10.1984 gün ve 10637 - 11030 sayılı ilamı ile Davacı Hazine tarafından önceden keşif giderinin davalı tarafa yüklenen yargılama giderlerine dahil edilmemesi isabetsizdir. gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararının da davacı Hazine vekili tarafından temyizi üzerine bu temyiz istemi, mahkemenin 19.7.1985 gün ve 63-155 sayılı kararı ile onbin lirayı geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararların kesin olduğu gerekçesiyle H.U.M.K.'nun 432/4 üncü maddesi gereğince reddedilmiştir.
Temyiz eden : Davacı Hazine vekili
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek red kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davanın konusu M K.nun 618 inci maddesine dayanan taşınmaza vaki elatmanın önlenmesi ve ecrimsil istemine ilişkindir.
Mahkemece istek, aynen hüküm altına alınmış ve hüküm sadece davacı Hazinece, keşfe gidilirken vasıtalar için ödenen 7 bin liralık ücretin yargılama giderlerine dahil edilmemesi nedeniyle temyiz edilmiştir. Bu durum karşısında öncelikle kararın temyiz kabiliyeti olup olmadığı yönü üzerinde durulmak gerekir.
1086 sayılı HUMK.'nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 427/2 nci maddesi hükmüne göre,; miktar ve değeri onbin lirayı geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Yasa koyucu bu hükümle açık bir biçimde bir kararın temyiz kabiliyetini haiz bulunup bulunmadığını belirlerken davanın türü yanında temel ölçü olarak davanın miktar veya değerini esas olarak almış yargılama giderleri için ayrı bir ölçü getirmemiştir. Temyize konu direnme kararı yargılama giderlerinden olan 7.000 TL. vasıta ücretine taalluk etmektedir. Yedibin liralık bir taşınır mal ve alacak davacı sonunda verilen karar kesin olup temyiz edilemez. Ancak olayda az önce de belirtildiği gibi, asıl davaya tabi yargılama giderine ilişkin bir karar temyize konu edilmiştir. Davanın asıl mümeyyiz yararına kabul edilmiş, bu yönden temyiz isteğinde bulunulmamıştır. Yedibin liralık vasıta ücretine ilişkin direnme kararının temyizindeki konu yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda değerlerdirildiğinde asıl davaya ilişkin karar temyiz kabuliyetini haiz olduğuna göre, söz konusu direnme kararının da temyiz kabiliyetine haiz olduğunun kabulü gerekir. Yargılama giderlerine hiç hükmedilmemesi halinde düzenlemeye uygunluğunu ayrıca gösterir.
Bu nedenle, kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ilişkin mahekeme kararı usule aykırı olduğundan bozularak kaldırıldıktan sonra işin esasının incelenmesine ikinci görüşmede salt çoğunlukla karar verilmiştir.
Esasa gelince Tarafların iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, yargılama sırasında ibraz olunmayan belgenin temyiz aşamasında ileri sürülememesine ve delillerin bu yolda değerlendirilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 ünçcü maddesine 2588 sayılı Yasanın 3 üncü maddesiyle eklenen i bendi gereğince harç alınmasına mahal olmadığına, 6.12.1985 gününde oyçokluğuyla karar verildi.