 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1985/557
K: 1986/492
T: 07.05.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (İzmir 2. İş Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 27.2.1985 gün ve 839-140 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 30.4.1985 gün ve 2302-2743 sayılı ilamı ile; (..Davacıya delillerini bildirmek ve bunların toplanmasını temin etmek için mehil verilmeden kesin mehil verildiği gibi, kesin mehili öngören 28.1.1985 tarihli ara kararının 3. maddesinde yatıracağı posta giderlerinin miktarı ve kesin mehle uymamasının sonuçları belirtilmemiş bulunduğundan, yöntemince verilmiş bir kesin mehlin varlığından söz edilemiyeceği cihetle davacının delillerini ikame etmesine imkan verilmeksizin hüküm kurulmuş bulunması, usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Gerçekten, 506 sayılı SSK.'nun 32. maddesi, iş kazaları ile meslek hastalıkları sigortası kapsamının dışında, hastalık sigortasından sağlanan yardımları kural olarak yurt içi olanaklarıyla sınırlandırılmıştır. İşveren tarafından geçici görevli yabancı ülkelere gönderilen sigortalıların bu kanunda yazılı hak ve yükümlülükleri, bu görevi yaptıkları sürece de devam eder şeklindeki yedinci madde hükmü görevle sınırlı ayrık bir durum getirmiştir. Olayda davacının yurt dışına görevli gitmesi söz konusu değildir. Davacı, özel bir amaçla yurt dışına çıktığına göre, acil müdahaleyi gerektirir bir durumun meydana gelmesi halinde, yurt içinde yasa hükümleri uyarınca karşılanması gereken giderleri aşmamak üzere, davacının iddiasının kabulüne engel bir durum yoktur. Bu nedenlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 7.5.1986 gününde oybirliği ile karar verildi.