 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1985/335
K: 1986/310
T: 28.03.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "istirdat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (BALIKESİR) İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 29.11.1984 gün ve 1984/163-524 sayılı kararın incelenmesi davalılar tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 1.2.1985 gün ve 1985/599 - 759 sayılı ilamı: (.. Davada, yanlışlıkla bağlandığı iddia edilen ölüm aylıklarının istirdadı talep edilmekte olup, davalılarca aylık bağlama şeklinde oluşan iktisabın iyi niyete dayandığı, giderek Borçlar Kanununun 63. maddesi hükümleri gereğince geri alınmanın söz konusu edilemiyeceği ve buna bağlı olarak da davanın reddi gerektiği savunulmuştur. Mahkemece hak sahipleri tarafından işveren aleyhine açılan davada verilen hükümler sigortalıyla, işveren arasındaki ilişkinin istisna akdine dayanıldığı noktasından hareketle davanın kabulü yolunda hüküm kurulmuştur. Oysa ki, mahkemece dayanılan ilk hüküm, sigortalıyla, işveren arasındaki ilişkinin mahiyetini belirleyici nitelikte olmayıp, sadece görev noktasını saptar mahiyettedir. Ve bu yolda verilen bir hükmün işin esasını çözücü nitelikte olduğu söylenemez. O nedenle, mahkemece işin esasına girilerek sigortalı ile işveren arasındaki ilişkinin hizmet akdine dayanıp dayanmadığı yöntemince araştırılıp saptanmalı ve varılacak sonuca göre Borçlar Kanununun 63. maddesi hükümleri de gözönünde tutularak karar verilmelidir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunaca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere, özellikle olayda ölenin 506 sayılı Yasa uyarınca sigortalı sayılan kişilerden olup olmadığının belirlenmesi icabedeceğine göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 28.3.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.