 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1985/236
K: 1986/541
T: 16.09.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Taşköprü Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 27.12.1983 gün ve 1982/94-1983/645 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 10.10.1984 gün ve 9682 - 9893 sayılı ilamı : (... Dava genel köy yolu ile kuru dereye davalının bina yapmak suretiyle elatmasının hal yolu ile önlenmesi isteğine ilişkindir.
Davalının 1280 parsel No.lu taşınmazdan ifrazen oluşan 1530 nolu parselin maliki olduğu ve binasının bu parselin çapı dışında ve ana parselden yol olarak terkin edilen kısım ile batıdaki kuru dere içerisinde bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. 10.5.1983 günlü uzman bilirkişi Muzaffer Öztur tarafından düzenlenen rapor ve krokide yol olarak işaretli ve 1982- 16 D. iş sayılı dosyada yol olarak terkin edildiğinden söz edilen kısmın kayden müsrez parsellerin özel yolu olduğu saptanmadan yolun genel yol olmadığından söz edilerek tecavüzlü binanın (b) ile işaretli kısmı ve ayrıca aynı rapor ve krokide kuru dereye tecavüzlü (a) ile işaretli kısmın binanın tek katlı olduğu anlaşılıp dosyada balkon çıkıntısından hiç bahis bulunmadığı halde bu yeri taşmanın balkon yapmak suretiyle olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bunu onayan daire kararı yanılgıya dayalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Her ne kadar ilke olarak davalı tarafından yapılan binanın kısmen kuru dereye tecavüz etmesi nedeniyle hazine tarafından elatmanan önlenemisi davasının açılması gerekli isede derenin köy halkı tarafından yol olarak kullandığı, köyün istifade ettiği anlaşılmakta köyü temsilen muhtarın bu durumlarda dava açma hakkı vardır. O halde usul ve yasaya aykırı olan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme karırının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı 16.9.1986 gününde BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.