 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1985/230
K: 1985/556
T: 31.05.1985
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İpsala Asliye Hukuk Mahkemesince davanın yetki yönünden reddine dair verilen 6.9.1983 gün ve 1981/29-1983/168 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 29.2.1984 gün ve 770-1496 sayılı ilamı: (... Davacı; bedeli kendisi tarafından ödenerek davalıya satın alınan taşınmaza karşılık davalının, İpsala'da vereceği 16600 m2 lik 1219 parsel numaralı taşınmazın tapulamaca Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek, davalıya ait yerlerden 16600 m2 lik yerin adına hükmen tesciline, mümkün olmazsa bedeli 996.000 liranın ödettirilmesine karar verilmesini istemiş, dava sırasında da talebini bedele dönüştürmüştür.
Davalı; imkansızlık nedeniyle taşınmazı veremediğini, ancak davacının borç senetlerini ödemek suretiyle bu yükümlülüğünden kurtulduğunu savunmuştur.
Mahkemece; dava konusu edilen tazminat ile tapu iptali ve tescil davalarını görmeğe taşınmazların bulunduğu keşan Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğundan söz edilerek yetkisizlik kararı verilmiş ve hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde davalı üzerine kayıtlı taşınmazın kendi adına tescilini bu mümkün olmadığı takdirde bedeli 996.000 liranın alınmasını istemiş ve duruşmada da bu isteğini bedele dönüştürmüştür. Davacı, kademeli olarak açtığı davasını bedele inhisar ettirdiğine göre mahkemece bedel üzerinde inceleme yapılması gerekir. Davanın son aldığı şekil teminata ilişkin bulunmaktadır. Bu durumda ortada taşınmazın aynı ile ilgili bir dava yoktur. Öyleyse davalının ikametgahı mahkemesinde davanın görülmesini engelliyen bir yasa hükmü bulunmamaktadır.
Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı biçimde yetkisizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı idida ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile, direnme kararının özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerde dolayı BOZULMASINA, 31.5.1985 gününde bozmada oybirliği sebebinde oyçokluğu ile karar verildi.