 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1985/184
K: 1986/519
T: 14.05.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "eski hale getirme" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şişli 2. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.3.1984 gün ve 1983/510 - 1984/119 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 28.5.1984 gün ve 5018-4975 sayılı ilamı: (... Dava; tapuda mesken cinsli olarak kayıtlı bulunan davalıya ait bir bağımsız bölüm cephe duvarına da müdahil evlerin yapılıp bir de kapı açılmak suretiyle işyeri haline getirildiğinden bu kısmın önceki duruma dönüştürülmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, vitrin ve kapı yapılan duvarı ana yapının orak sayılan yerlerinden olduğu ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesinde yazılı tüm kat maliklerinin rızaları olmadan bu değişikliğin gerçekleştirildiği görüşünden hareket ederek, davalıya ait bağımsız bölümün, önceki duruma getirilmesine karar vermiştir.
Tapudan getirtilen yönetim planında bu bağımsız bölümün ticarethane olarak kullanılabileceği yazılıdır. Plandaki bu hüküm, aynı yasanın 24. maddesinin 2. fıkrasındaki hüküm ile birlikte incelendiğinde, davalının mesken cinsli dairesinin işyeri olarak kullanılmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı açıklık kazanmaktadır. Diğer taraftan, çekişme konusu yerle ilgili olarak düzenlenmiş bulunan değişiklik projesi belediyece onanmış olmasına göre davanın bu projeye göre halledilmesi gerekir, Nitekim, bilirkişi raporunda da bu proje bağlanmış ve yapılan değişikliklerin son tadil projesine uygun bulunduğu saptanmıştır.
Böyle olunca, davalı tarafından yapılan işlerin yasaya uygun olduğu gözönünde tutularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yagrılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacılar dava dilekçelerinde, kendilerinin ve davalının ana taşınmazda bağımsız bölüm maliki olduklarını, davalının maliki bulunduğu bağımsız bölümün sokağa bakan pencerelerini yıkarak yol seviyesinden itibaren geniş vitrinli dükkan girişi yaptığını, bunun için diğer kat maliki olan kendilerinin muvafakatı olmadığını belirterek, yapılan tadilatın eski hale geirilmesini istemişlerdir.
Davalı savunmasında, maliki bulunduğu giriş katındaki bağımsız bölümün, yönetim planına göre ticarethane olarak kullanılabileceğini, yaptığı iş için belediyeden izin aldığını ve yaptırılan projeye uygun olduğunu bildirmiştir.
Yerel mahkeme davayı kabul etmiş, özel daire yukarıda metni aynen alınan bozma ilamı ile hükmü bozmuştur.
Olayda, davalı tarafından yaptırılan tadilatın onaylı değişiklik projesine dayandığı, ancak bu değişiklik projesinin kat maliklerinin rızası alınmadan yapıldığı tartışmasızdır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesine göre, kat maliklerinin ana taşınmazın mimari durumunu titizlikle korumak mecburiyetinde oldukları, ana taşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesis yapılabilmesi için diğer kat maliklerinin tümünün muvafakatı ile, imar mevzuatına uygun şekilde bir proje değişikliğine ve ruhsat alınmasına gerek olduğu hükme bağlanmıştır. Ancak bu şekilde başka bir anlatımla tüm kat maliklerinin muvafakatları ile gerçekleştirilen bir proje değişikliği hukuken geçerli ve kat malikleri için bağlayıcı olabilir.
O halde, kat maliki davalının ana taşınmazın ortak yerlerinden olan dış duvarda kat maliklerinin muvafakatı dışında, kendi başına yaptırdığı ve onaylattığı bir değişiklik projesinin geçerliliği ve diğer kat maliklerini bağlaması düşünülemez. Hal böyle olunca, bağlayıcı niteliği bulunmayan değişiklik projesinin iptaline de gerek yoktur. Diğer taraftan yönetim planındaki hüküm ise olduğu gibi, herhangi bir değişiklik yapılmaksızın kullanmaya ilişkindir. Bu nedenlerle Usul ve Yasaya uygun bulunan direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 14.5.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.