 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1985/170
K: 1986/516
T: 14.05.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "suya vaki elatmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Muğla Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 23.12.1983 gün ve 1982/543 1983/574 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 16.4.1984 gün ve 1935-1913 sayılı ilamiyle; (..Davaya konu olan suyun genel su olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Genel sudan ihtiyacı oranında herkes yararlanabilir.
Dinlenen tanık sözlerinden davacının nizalı suyun çıktığı yerden hortumla evine su götürmek suretiyle, içme suyu olarak kullana geldiği, davalının sonradan yeni bir su galerisi açmak suretiyle yararlanmaya başlaması yüzünden davacının kullandığı suyun azaldığı anlaşılmaktadır. Teknik bilirkişi raporunda davalının yeni bir galeri açmakla davacının suyunu kullandığı galariye etki yaptığını belirtmekle beraber, bu iki galeri biraz daha iyileştirilip elde edilecek sular daha düşük kattaki birinci galerinin rogarında toplanacak suyun, tarafların evlerine yakın bir yerdeki havuzda toplanarak iki evinde ihtiyacı görülebileceği önerilmiştir.
Ayrıca, tarafların ihtiyaçları ile suyun debisi de saptanarak, uzman bilirkişinin önerdiği biçimde bir su toplama havuzu yapılması gerekip gerekmeyeceği, böyle bir tesis yapılacak ise, davacının bu yüzden sağlayabileceği yarar ile öteden beri sağladığı yarar arasında lehine bir durum hasıl olursa, o orandaki giderler davacı tarafından, diğer giderler de davalı tarafından karşılanmak üzere tesis kurulmasına karar verilerek tarafların nizalı sudan nasıl ve ne miktar yararlanabilecekleri de belirtilerek hüküm tesis edilmelidir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davalı vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Kadim hak söz konusu olmadıkça, herkesin genel sulardan ihtiyacına göre yararlanmak hakkı vardır. Olayda, kadim hak söz konusu değildir. O halde mahkemece, davacının ihtiyacından fazla sudan davalının da yararlanmak hakkı bulunduğu kuşkusuzdur. Ancak davalının yararlanmasının sağlanması amacıyla davacıya herhangi bir külfette yükletilemez, mahkemece bu hukuki esaslar gözetilmeden davalının yararlanmasını önleyecek biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının (BOZULMASINA), 14.5.1986 gününde oyçokluğuyla karar verildi.