 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1985/17
K: 1986/388
T: 09.04.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "menfi tesbit ve istirdat" davasından dolayı
yapılan yargılama sonunda; KARAMÜRSEL Asliye Hukuk Mahkemesince davanın
reddine dair verilen 23.12.1983 gün ve 301-395 sayılı kararın incelenmesi
davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. H.D. 4.5.1984 gün ve 2517-2601 sayılı ilamı:
(...Dava, evvelce davacı ile ortaklık ilişkisi olan ve ayrıca bu
ortaklığın mali işlerini yürüten davalıya sırf ortaklık işlerinde kullanılmak gayesiyle vade ve bedel kısımları boş olarak verilen ve sonradan içerisi
doldurulan toplam (73.000) liralık senetlerin karşılıksızlığı nedeniyle
iptali isteğine ilişkindir.
Kural olarak, ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden davacı
tarafa aittir. Ancak, dava konusu 15.4.1978-10.7.1979 vadeli senetlerin
düzenlenme sebebi (malen) olduğu halde, davalı vekili gerek 25.4.1983 tarihli dilekçesinde ve gerekse 23.12.1983 tarihli oturumda, karşılıksız olması
sebebiyle iptali istenen senetlerin, davacının, müvekkilinden (borç) olarak
aldığı para karşılığında düzenlenmiş senetler olduğunu (HUMK. 151. maddesine uygun imzalı beyanında) açıklamak suretiyle "talil" etmiş (borç sebebini
göstermiş) bulunduğundan, davalı taraf, senetlerde yazılı parayı davacıya
(nakten) verildiğini ve senetlerin verilen borç para karşılığı düzenlendiğini yazılı bir belge ile kanıtlayamamış duruma girmiştir. Bu durumda kanıt yükü
davalıya düşer.
Ayrıca, davalı da davacı taraf ile birlikte aralarında evvelce (adi
ortaklık) ilişkisi olduğunu bildirdiğine nazaran, mahkemece HUMK.nun 230.
maddesine göre adi ortaklık ve özellikle Borçlar kanunun 530. maddesine hükmü de gözönünde bulundurularak senet tarihlerinde idareci şerikin davalı olup
olmadığı tarafların adi ortaklığı tasfiye ettikleri sırada herhangi bir
tasfiye protokolü düzenleyip düzenlemedikleri, dava konusu senetlerle ilgili bir hususun o protokolda yer alıp almadığı diğer delillerle birlikte
incelenmek ve senet karşılığında davacı ve (borç verildiği konusunda başka
delilleri olup olmadığı) davalıdan sorulup, kabule şayan bulunduğu takdirde
toplanarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, eksik, incileme ve
iddiasını ispat edemediğinden bahisle davalı tarafa hatırlatılan yemin kabul edilmediği ve davacının da yemini karşı taraf reddetmesi söz konusu olmadığı halde, HUMK.nun 347. maddesi uyarınca davalının iddiasını davacının ikrar
etmiş sayılacağı şeklindeki yanlış bir değerlendirme sonucu davanın reddine
karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya
yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki
kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü :
KARAR : Davacı, üç adet senedin bedelsiz olduğunu iddia ederek, bu
senetlerin iptalini istemiştir. Kural olarak isbat yükü senedin bedelsiz
olduğunu iddia eden davacıya düşer (Medeni Kanunun m. 6). Ancak davalı;
senetlerin düzenlenme sebebi (malen) olduğu halde, bunların borç para
karşılığında verildiğini savunmakla, senedi talil etmiş olduğundan ispat yükü yer değiştirerek davalıya düşer (Hukuk Genel Kurulu'nun 26.3.1986 gün ve 786/296 sayılı kararında da aynı esas benimsenmiştir).
O halde; mahkemece davalıya bu imkan tanınarak hasıl olacak sonuç
dairesinde bir karar verilmelidir.
Her ne kadar, Özel Daire bozma ilamında, tarafların bir tasfiye protokolü düzenliyip düzenlemedikleri hususunun da araştırılmasına değinilmiş ise de,
bozmadan sonra mahkemece alınan taraf beyanlarından böyle bir protokolün
düzenlenmediği anlaşıldığından, protokolle ilgili kısmın çıkartılması
suretiyle bozma ilamında gösterilen ve yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı usul ve yasaya aykırı olan direnme kararının bozulması gerekir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temiyz itirazlarının kabulü ile, direnme
kararının yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 9.4.1986 gününde bozmada oybirliği ve nedeninde oyçokluğu ile karar verildi.