 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1985/16
K: 1985/187
T: 08.03.1985
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine karşılık, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı Abdullah Tavas ile davalı A. Güner Can, vekili avukat Salih Zeytincioğlu'nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan davacı ile davalı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalının Muğla Asliye Hukuk Hakimi iken, Nuri Puslu tarafından kendisiyle Mustafa Güven aleyhine açılan 1975/242 Esas sayılı istirdat davası dosyasında davacı Nuri Puslu'nun isteği üzerine dava konusu traktör hakkında tensip kararıyla ihtiyati tedbir kararı verdiğini, ihtiyati tedbir kararında teminat alınmadığından ve Nuri Puslu tarafından traktörün elden çıkarılması sebebiyle davayı kazanmasına rağmen traktörünü elde edemediğinden doğan iki milyon lira zararının davalı hakimden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, olayda H.U.M.K.nun 573. maddesine öngörülen unsurların gerçekleşmediğini, ihtiyati tedbirde teminat alınıp alınmamasının hakimin takdirine bağlı bulunduğunu, yedieminin değiştirilmesinin davalının bilgisi dışında infaz memuru tarafından gerçekleştirildiğini bildirmiş, davanın reddi ile manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi olayda H.U.M.K.nun 573. maddesinde öngörülen unsurlar gerçekleşmemiştir. Davalı hakim, yediemin olarak tayin edilmelerini tarafların karşılıklı muvafakatlarına bağladığı için, teminat alma, ihtiyarını duymamıştır. Davalının sorumluluğu, eylemiyle zarar arasında uygun neden sonuç bağının bulunmasına bağlıdır. Burada zararı doğuran eylem infaz memurunun hakimin bilgisi dışında davada taraf olan Nuri Puslu'ya yediemin olarak tayin etmesinden ve bu şahsın ise yedieminlik görevini suistimal etmesinden kaynaklanmaktadır. Bu bakımdan da davalıyı meydana gelen zarardan sorumlu tutmak mümkün değildir. Gerekçesiyle davanın reddine, 5000 Tl. manevi tazminatın davacıdan alınıp davalı hakim A. Güner Can'a verilmesine karar vermiştir.
Karar davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, traktörün yediemin olan avukattan Nuri Puslu'ya geçmesinde hakimin herhangi bir işleminin olmamasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle hakimin mes'uliyetini mucip bir cihet bulunmamasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan kararın onanması gerekir.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASI gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına Usulde oyçokluğu esasta 8.3.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.