 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1985/61
K: 1985/196
T: 08.04.1985
DAVA : Görevi kötüye kullanmaktan sanık .... eski Valisi (G.A.); üzerine atılan suçu 19.2.1978 tarihinde işlemiş bulunduğu, Danıştay 2. Dairesi'nce yargılamanın gerekliliğine ilişkin kararın ise 28.6.1983 gününde verildiği bu durumda suç tarihi ile dava tarihi arasında beş yıldan fazla bir zaman geçtiği ve bu süre içterisinde zamanaşımını kesen bir halin ceryan etmediği, bu itibarla TCK.nun 102/4. maddesinde yazılı asli zamanaşımının gerçekleşmiş bulunması nedeniyle hakkındaki kamu davasının ortadan kaldırılması hususunda Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nden verilen 22.5.1984 gün ve 5/9 sayılı hükmü, sanığın süresinde temyizi ve şartını da yerine getirmesi üzerine, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün onanması istemini içeren 22.1.1985 gün 1985/5 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa tevdi olunmakla; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Olay tarihinde ..... Valisi olan sanık G.A.'nın İl Merkezinde 19.2.1978 tarihinde il makamınca tesbit edilmiş gösteri yerleri dışında kalan bir alanda anarşik ve faşist eylemleri kınama adı altında yapılan toplantıya ait beyannamenin 171 sayılı Yasanın 7. maddesinde yazılı süreden sonraya rastlayan 18.2.1978 tarihinde çalışma saatlerinde verildiği, yapılacak toplantının süre ve yer bakımından Kanuna aykırı olduğunun beyannameden anlaşılmasına rağmen toplantının yapılmasına engel olmadığı veya dağıttırmadığı toplantı ile ilgili olarak yeterli emniyet tedbirlerinin alınmaması sonucu toplantı sırasında suç oluşturan bildiriler dağıtıldığı ve bunların faillerinin belirlenemediği bu suretle 5442 sayılı Yasanın 11/A ve 171 sayılı Yasanın 7 ve 14. maddelerinde yazılı görevlerini yerine getirmediğinden bahisle İçişleri Bakanlığı'nın 4.2.1980 günlü (Olur)u ile hakkında soruşturma açıldığı,
İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca görevlendirilen müfettişlerin soruşturmayı yaparak, bu arada 20.12.1982 gün ve 25/11-1 sayı ile sanık (G.A.)'dan savunmasını istediği ve sanığın da savunmasını içeren 1 Şubat 1983 günlü yazıyı Teftiş Kurulu Başkanlığı'na verdiği ve daha sonra sanık hakkında düzenlenen fezlekenin Danıştay Başkanlığı'na verilerek Danıştay 2. Dairesi'nce 28.6.1983 gün 1868//1965 sayı ile soruşturma konusu eylemden dolayı TCK.nun 240. maddesi uyarınca yargılanması gerekliliğine karar verildiği ve bu karara sanığın itirazı üzerine Danıştay İdari İşler Kurulu'nun 26.1.1984 gün 188/9 sayı ile itarız reddettiği;
Lüzumu Muhakeme Kararı üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin dosya üzerinde yaptığı inceleme sonunda; 27.5.1984 gün 5/9 sayı ile sanığın üzerine atılan görevi kötüye kullanmak suçunun 19.2.1978 tarihinde işlenmiş bulunduğu Danıştay 2. Dairesi'nce yargılamanın gerekliliğine ilişkin kararın ise 28.6.1983 gününde verildiği bu durumda suç tarihi ile dava tarihi arasında beş yıldan fazla bir zaman geçtiği ve bu süre içerisinde zamanaşımını kesen bir halin, cereyan etmediği bu itibarla TCK.nun 102/4. madde de yazılı asli zamanaşımının gerçekleşmiş bulunduğu anlaşıldığından kamu davasının ortadan kaldırılmasına dair karar verdiği, dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
1 - 4 Şubat 1329 tarihli Memurin Muhakematı Hakkında Kanun;
2 - Memurin Muhakematı Kanuna göre tahkikat yapan makamlar adli makamlardan sayılmıştır (TBMM.nin 25.4.1928 tarih ve 437 sayılı tefsir kararı).
3 - TCK. madde: 104 - Hukuki amme davasının müruruzamanı, mahkumiyet hükmü, yakalama tevkif celp veya ihzar müzekkereleri adli makamlar huzurunda maznunun sorguya çekilmesi ile kesilir hükümlerini içermekte,
4 - YCGK. - 11.5.1981 gün, 7/27 - 175 sayılı kararıyla : Ceza Kanununun 104. madde birinci fıkrasında dava zamanaşımını kesen sebepler tek tek sayılmak suretiyle gösterilmiş olup yorum yoluyla genişletilemez. Bu sebepler arasında yer alan sorgudan maksat CMUK.nun 135. maddesinde yazılı şekilde sorgudur. denilmekte,
5 - CMUK. 135. madde sorgunun iptidasında kendisine isnat edilen suçun neden ibaret olduğu maznuna bildirilir. Bu hususta cevap vermek isteyip istemediği sorulur.
Sorgu, maznunun kendi lehine olup söyleyeceği delillere mani olmamalıdır. hükmü ile sorgunun nasıl yapılması gerekeceğini hükme bağlamıştır.
Yukarıda açıklanan hüküm ve kararlar karşısında adli makamlardan sayılıp Ceza Muhakemeleri Usulü kanununa göre ilk soruşturma yapmaya mezun ve yetkili kılınan mülkiye müfettişinin daveti üzerine suçlamaya karşı savunmada bulunan sanığın 1 Şubat 1983 günlü beyanını, zamanaşımını kasen sorgu niteliğinde kabul etmek gerekir. Bu itibarla sorgu tarihine nazaran olayda TCK.nun 102/4 ve 104. maddelerinde yazılı dava zamanaşımını oluşturmadığından sanığın temyiz itirazlarının kabulü ile Özel Daire Kararının bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle sanığın temyiz itirazlarının kabulü ile Özel Dairenin 22.5.1984 gün 5/9 sayılı kararının BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine, 8.4.1985 gününde 2/3'yi geçen oyçokluğuyla karar verildi.