 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1985/542
K: 1985/101
T: 18.02.1985
DAVA : Olay günü sanık Yunis Dilsiz'in kardeşi olan Hüseyin'in, maktul Sadık Dilsiz'e ait olduğu söylenen söğüt dallarını kesip hayvanlarına yedirdiği, bu durumu gören maktulün eşi Zülfiye'nin Hüseyin'le tartıştığı, daha sonra Hüseyin'in yanına gelen babası maktul İsmail ve kardeşi sanık Yunis'in de tartışmaya katılıp üçü birlikte Lütfiye'ye sövdükleri, Lütfiye'nin bu durumu evine giderek kocası Sadık'a söylediği, ancak onu dışarı bırakmadığı daha sonra maktul Sadık'ın hayvanlarını sulamak için dışarı çıktığında İsmail, Hüseyin ve Yunis Dilsiz tarafından kovalanıp taşlanarak hakarete uğradığı, evine kaçan Sadık'ın, (öldürürlerse öldürsünler, canıma tak dedi, sabrım kalmadı) diyerek av tüfeğini alıp evden çıktığı ve 12 metre mesafeden kendisini kovalayan Yunis ve İsmail Dilsiz'in bulunduğu yöne bir el ateş ettiği, isabet alan İsmail'in düştüğü, sırt ve kaba yerinden isabet alan Yunis'in düşmediği ve yakındaki evlerine giderek evden aldığı av tüfeği ile 20 metre mesafede duran Sadık'a bir el ateş edip düşürdüğü, Sadık'ın olay yerinde, İsmail'in hastaneye götürülürken yolda öldükleri, Yunis'in ise üç gün işten kalır derecede yaralandığı, ölenlerin ana-baba bir kardeş oldukları,
Sanıklar Hüseyin ve Yunis haklarında açılan kamu davasının yapılan yargılamaları sonunda;
21.10.1981 gün ve 96-279 sayı ile; Hüseyin Dilsiz'in, TCK.nun 464/1. 51/2. 55/3, 647 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca 15.000 lira ağır para cezası, sanık Yunis Dilsiz hakkında TCK.nun 448, 51/2, 55/3. maddeleri uyarınca sonuç olarak 10 sene ağır hapis cezasına hükmolunduğu ve bu kararın sanıkların temyizi üzerine, Özel Dairenin 1.4.1982 gün ve 906/1284 sayılı ilamı ile tevsii tahkikat ve usulden bozulduğu,
Mahalli mahkemenin bozmaya uyarak yaptığı yargılama sonunda, yukarıda yazılı olduğu üzere inceleme konusu olan hükmü kurduğu,
Özel Daire ile mahalli mahkeme arasında olayda sanık lehine tatbiki gerekir, ağır tahrik durumunun bulunup bulunmadığı hususunun uyuşmazlığı oluşturduğu görülmüştür.
Cezada, kazanılmış hak, sonuç cezanın nev'i ve miktarında oluşur. Bu husus yerleşmiş içtihatlarla benimsenmektedir.
Ancak incelenen olayda sanık Yunis amcası olan Sadık'ı biraz önce babasını öldürdüğünden dolayı öldürmüştür. Bu durum sanık Yunis lehine ağır tahrik hükümlerinin tesbitin gerektirir niteliktedir. Sanıkların maktul Sadık'ı taşlamaları ve hareketleri olayın başlangıcını oluşturmakta ise de, bu husus Sadık'ın öldürme suçunu işlemesini gerektirmeyeceği gibi, babası Yunis için oluşan ağır tahrik durumunu da kaldırmaz.
Bu itibarla sanık Yunis vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahalli mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Üyeler; Oluşa, delillere ve gösterilen gerekçeye göre onama yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahalli mahkeme direnme hükmünün tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine, 2/3'ü geçen oyçokluğu ile 18.2.1985 tarihinde karar verildi.