 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1985/459
K: 1986/124
T: 17.03.1986
DAVA : Demiryolu üzerinde tehlike vukuuna sebebiyet vermekten sanık Abdullah'ın hükümlülüğüne dair, (Sultanhisar Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 28.12.1983 gün ve 58-120 sayılı hüküm, sanığın da temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 26.12.1984 gün ve 65 - 99 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 8.10.1985 gün ve 9 - 705 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Demiryolu üzerinde tehlike vukuuna sebebiyet vermekten sanık Abdullah'ın TCK.nun 389/1, 413, 59 ve 647 sayılı Kanunun 4/1. maddeleri uyarınca sonuç olarak 12.350 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına dair Sultanhisar Asliye Ceza Mahkemesi'nden verilen hükmü inceleyen Özel Daire :
"Demiryolu araç ve gereçlerinde herhangi bir hasar meydana gelmemiş olmasına nazaran olayda TCK.nun 389. maddesindeki suç unsurlarının tekevvün etmediği, sanığın fiilinin 565. madde çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi" isabetsizliğiyle bozmuş,
Bu karara karşı dosyanın gönderildiği mahalli mahkeme özetle: yerleşmiş uygulamalara nazaran demiryolu aracında herhangi bir hasar meydana gelmemiş olsa bile demiryolunda kaza vukuu tehlikesine sebebiyet vermenin yeterli olacağını ifade ile direnmiştir.
İncelenen dosyaya, delillere oluşa göre :
Sanık Abdullah'ın olay günü yönetimindeki Anadol otomobili ile Sultanhisar köşk arasındaki demiryolunun Karaali Kahvesi civarındaki hemzemin geçidinde demiryoluna geçmek istediği bu sırada, Denizli yönünden Aydın yönüne giden 1324 nolu treni farkedip durduğu ve aracın geri almak istediği, ancak başaramadığı, gelen trenin, otomobilin ön pancur, radyatör, sol çamurluk, ön cam ve tampona çarpıp parçaladıktan sonra 200 - 300 metre gidip durduğu, trende herhangi bir hasarın bulunmadığı, ancak gecikmeden dolayı TCDDY.'nın 40.601.30 liralık tehir ücreti alacağı meydana geldiği görülmüştür.
Bu hüküm, Türk Ceza Kanununun 7. babında Ammenin Selameti Aleyhine Cürümler faslında yer almaktadır. Burada kusurlu eylemlere demiryoluna karşı kaza "tehlike"sine neden olma hali yaptırıma bağlanmıştır. Başka bir deyişle suç, kaza vukuu tehlikesiyle oluşur. "Önemli olan teksirli eylemin demiryolu araçlarına karşı işlenmesi ve zarar tehlikesi meydana getirmesidir. İki trenin çarpışması, bir trenin yoldan çıkarak devrilmesi, bunun örneğidir.
Kaza; vagonların devrilmesi, demiryoluna ait eşyanın harap edilmesi gibi, ağır ve büyük zararla, şahıslar için yaralanma veya ölüme sebebiyet biçiminde genel tehlike meydana getirmektir. (Majno : III, No : 1414). Demiryolu kazası sonucu ölüm ve yaralanma vukuunda TCK.nun 455 ve 459. maddesi değil en ağır cezayı gerektiren 389. madde uygulanır.
Kaza demiryolu araçlarına karşı değilde, demiryolu araçlarıyla meydana getirilirse bu madde değil eylemin niteliğine göre TCK.nun 455, 459 veya 516. maddeleri uygulanır. Makinist veya makasçının kusurlu hareketleriyle zarara, yaralamaya veya ölüme neden olma gibi (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 9.4.1947, E. 4, K. 11) .
Suçun manevi unsuru taksirdir. Fiilin taksirle işlendiğinin kabulü için; a) Neticeye sebep olan hareketin iradi olması, b) Neticenin fail tarafından istenmemiş olması, C) Fiil ile netice arasında sebebiyet bağının bulunması gerekir.
Demiryolu araçlarına karşı kazanın meydana gelmesi, (389/2) ve 411, 412. maddedeki hallerin bulunması cezayı artırır, 413. maddedeki hallerin söz konusu olması ise cezayı azaltır.
Bu açıklamalar karşısında sanığın eylemi TCK.nun 389/2. maddesine temas eder niteliktedir. Bu itibarla Usul ve Yasaya uygun olan mahalli mahkeme direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle sanığın temyiz itirazların reddiyle usul ve kanuna uygun olan mahalli mahkeme direnme hükmünün ONANMASINA, yasadaki değişiklik uyarınca depo parasının geri verilmesine, 17.3.1986 gününde 2/3'yi geçen oyçokluğuyla karar verildi.