Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1985/335
K: 1985/549
T: 04.11.1985
DAVA : Öldürmeğe tam teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya aykırılıktan sanık (T.Ç.)'in hükümlülüğüne dair Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 24.5.1984 gün ve 205 - 83 sayılı hüküm, müdahil vekili ve sanığın temyizleri üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 26.3.1985 gün ve 17-42 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekilleri ve müdahiller vekili tarafından süresinde verilen dilekçelerle istenilmiş, koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığının hükmün onanması istemini bildiren 4.6.1985 gün ve 1 - 1922 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : (R.D.) ve (H.D.)'ı öldürmeğe tam derecede teşebbüsten ve izinsiz olarak silah taşımaktan sanık (T.C.)'in, TCK.'nun 456/2, 457/1, 59; 6136 sayılı Yasanın 13/2, 59. 71. maddeleri uyarınca hükümlülüklerine ilişkin karar, Özel Dairece (A - Olay günü sanık (T.Ç.)'in kardeşi (T.Ç.)'in mağdur müdahil (H.D.)'ya yaklaşarak arkadan yumruk vurup onu yere düşürmesi üzerine (H.)'nin yanında bulunan diğer mağdur müdahil (R.D.) da hadiseye karıştığında olaydan önceki tarihlerde kartopu meselesinden doğmuş tartışma ve kavga dolayısıyla ona husumet beslemekte olan sanık (T.Ç.)'in de kendisine ait tabancayı çekerek etkili mesafeden mağdur müdahil (R.D.)'a birçok defa ateş edip sağ femur bölgesinden ve muhtelif yerlerinden 25 gün mutad iştigaline engel teşkil edecek şekilde yaraladıktan başka, kavga sırasında yere düşen ve bulunduğu yerden uzaklaşmak üzere kaçan diğer mağdur müdahil (H.D.)'ın arkasından giderek ona da 10 - 15 metre mesafeden müteaddit el ateş ederek sağ uyluk bölgesinden ve muhtelif yerlerinden 30 gün mutad meşgalesine engel teşkil edecek, hayatı için tehlike doğuracak şekilde yaraladığı tüm dosya kapsamı ve mevcut delillerle anlaşılmış ve oluş mahkemede de bu şekilde kabul edilmiş olmasına göre,
Sanık (T.Ç.)'in, evvelce kartopu meselesinden doğmuş tartışma ve kavgadan kaynaklanan husumet nedeniyle tabancasıyla etkili mesafeden mağdur müdahil (R.D.)'ya bir çok defalar ateş edip muhtelif yerlerinden özellikle vücudunun hayati önem taşıyan sağ femu bölgesinden 25 gün mutad iştigaline engel teşkil edecek şekilde yaralaması ve kaçmakta bulunan diğer müdahil (H.D.)'ın arkasından giderek onu da yine etkili mesafeden tabanca ile müteaddit el ateş edip muhtelif yerlerinden özellikle vücudunun hayati önem taşıyan sağ uyluk bölgesinden 30 gün mutad işçtigaline engel teşkil edecek ve hayati tehlike doğuracak şekilde yaralamış bulunması, kendisinde öldürme kastının varlığını açıkça göstermiş ve eylemi, her iki mağduru öldürmğe tam teşebbüs suçunu oluşturmuş bulunduğu halde yaralama olarak tavsifi suretiyle suç vasfının tayininde yanılgıya düşülmesi,
B - Suçta kullanılan tabanca Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesine gönderilerek fişek kapasitesi ve kapasitesindeki miktardaki fişekler aralıksız olarak tam bir işbirlikle ateşleyebilme etki ve gücüne sahip bulunup bulunmdığı hususunda mütalaa alındıktan sonra 6136 sayılı Kanunun 13/2. maddesinin tatbik yeri olup olmadığının teammülü gerekli iken yapılmakszın, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Polis Kriminalistik Müdürlüğü raporu ile iktifa edilmesi, yasaya aykırıdır.) biçimindeki gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkeme ise (sanık T.Ç.)'in her iki mağdur müdahili silahla kasten öldürmeğe tam teşebbüste bulunduğu iddia edilmişse de, mahkememizce sanığın öldürme kastıyla değil, her iki fiilini de yaralamak kastıyle işlediği sonucuna varılmıştır. Zira;
Mağdur - müdahil (R.D.)'a 6 metre gibi çok kısa bir mesafeden müteaddit el ateş ederek sağ alt femural, sağ orta tibeal, sağ ayak bilek, sol orta tibeal ve sol festeriör tibeal nahiyelerden 5 ayrı isabet kaydedildiği, tabip raporu ve keşif tutanağıyla sabittir.
Mağdur - müdahil (H.D.)'a 10 - 15 metre mesafeden yapılan müteaddit atış sonucu sağ alt femoral ve sağ bilek nahiyesinden iki el isabet kaydedildiği, yine bu mağdur - mdahilin muayenesini havi tabip raporuyla keşif tutanağından anlaşılmaktadır.
Bu durumda;
a - Her iki mağdur-müdahile kısa mesafelerden çok sayıda ateş edilmesine rağmen, mermi hedeflerinin belden aşağıda ayak ve bilek kesimlerinde bulunması calibi dikkattir. Sanık kısa ve çok kısa denebilecek mesafelerden her iki mağdur - müdahile çok sayıda ateş etmiş, baş, göğüs ve karın boşluğuna herhangi bir isabet kaydedilmiştir. Mermiler belden aşağıya, ayak nahiyesine ve hatta ayak bileklerine isabet etmiştir. Bu hususa tesadüfle izah etmek müşküldür. Sanığın mağdur - müdahillere karşı ateş ederek öldürücü olmayan nahiyeleri hedef aldığını düşünmek gerekir.
b - Kast, sanığın iç niyetinin mahsulüdür. Kastın tayini her zaman kolaylıkla anlaşılmamakta, fiilin işleniş biçimi, kullanılan vasıta, husule gelen netice gibi bazı maddi olaylardan hareket edilerek sanığın suçu işlemesindeki niyetinin tesbitine çalışılmaktadır. Olayımızda sanığın kastının öldürmek olduğu açık değildir. Şüpheli olan bu hususun sanık lehine yorumlanması icap eder.
c - Mağdur - müdahillerin her ikisinde de silah olmamasına rağmen elinde etkili nitelikte silah bulunan sanık, kesinlikle ölümü sağlayabilecek imkana sahipken, bu imkandan yararlanmamıştır. Bu durum da; sanığın öldürmek kstıyla hareket etmediğinin bir delili olarak düşünülebilir. Nitekim; İnegöl Hakimlğince mhallinde yapılan keşif esnasında bilirkişi sıfatıyla dinlenen (A.U.) da, sanığın isteseydi yakın mesafeden mağdur-müdahilleri öldürmek imknına sahip olduğunu, belden daha yukrısındn yaralayıp öldürebileceğini ifade etmiştir.
Açıklanan sebeplerle, çok sayıda atışa ve genelde ayak ile ayak bileklerine isabet kaydedilmesine rağmen, mücerret hayati nahiye sayılan ve belden aşağıdaki bölgelere isabet kaydedildiğine dayanarak, fiilin öldürmek kastıyla işlendiği yolundaki Yargıtay 1. Ceza Dairesi görşne iştirak edilmemiş ve sanığın her iki fiilini de yaralamak kastıyla işlediği sonucuna varılmıştır.) biçimindeki gerekçesiyle ilk hükümde direnmiştir.
Dosyaya göre;
Olay tarihinden önceki kış mevsiminde kartopu oynanması sırasında mağdur-müdahil (H.D.) ile sanığın akrabası (S.Ç.) arasında çıkan kavga yüzünden taraflar arasında husumet oluştuğu, bunun üzerine yeni yeni olayların çıkabileceğini düşünen (D.) ailesinin oğulları (H.D.)'ı Bilecik ilinin Pazaryeri ilçesi Bozarmat Köyünde ikmet eden akrabalarının yanına gönderip köyden uzaklaştırdıkları, (H.D.)'ın köyü terketmesine rağmen üzerlerindeki kızgınlık ve öfkeyi atamayan sanık (T.Ç.), (S.Ç.) ve (S.Ç.)'in bu köye giderek köy kahvesini bsıp (H.D.)'ı silahla yaraladıkları, bundan dolayı haklarında Pazaryeri Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı;
Mağdur (H.D.)'ın kahve baskını olayından bir süre sonra ve olaydan bir gün öncesine astlyan Ramazan Bayramı arifesinde, anne ve babasının bayramlarını kutlamak üzere Bozarmut köyünden Gedikpınar (kendi köyü) köyüne gelirken sanık (T.Ç.)'in (K.Ç.) ve (E.G.) ile birlikte yolunu keserek "köye girersen beynini patlatırım" diye söyleyip tehdit ettiği,
Olay günü sabahleyin mağdur (H.)'in, yanında tanıklar (A.M.), (M.M.), (S.D.) oldukları halde top oynamak için sahaya giderlerken yolda sanığın akrabaları bulunan (T.Ç.) ve (E.A.)'la karşılaştığı, bu karşılaşmada (T.Ç.) ve (E.Ç.)'in mağduru yakalayarak ayçiçeği tarlasının içerisine sürükleyip, sopa ile vurmaya başladıkları; bu sırada (H.U.) adındaki arkadaşının evine bayramlaşmaya gitmekte bulunan (R.D.), (S.D.), ve (S.Y.)'ın kavga sesleri üzerine olay yerine koştukları, (R.D.)'ın (T.Ç.)'in üzerine yürüyerek onunla boğuşmaya başladığı, bu sırada orman kulesi bekçisi (H.G.)'ün yanında bulunan sanık (T.Ç.)'in koşarak olay yerine gelip tabancası ile hasmı (R.D.)'a öldürmek kastiyle bir çok kez ateş ederek onu 11 Nisan 1984 gün ve 1191/1192 sayılı doktor raporunda belirtildiği gibi (sol sak. 1/4 alt nihayet arka yüzünde 1x4 cm.'lik sıyrık, sol sak. ön kenar orta kısmında 4 cm. aralıklı giriş - çıkış, sol fahz (uyluk - femur) üst nihayet iç ve dış yüzlerde giriş ve çıkış, sağ ayak sırtında giriş, sağ iç malleol altında çıkış, sağ sok. 1/3 üst nihayet iç ve dış yüzlerde giriş ve çıkış sağ fanz orta kısmında iç ve dış yüzde giriş ve çıkış delikleri mevcut, ateşli silah yaralaraı sağ tibia kemikte çatlak) husule getirip 25 gün mutad iştigaline engel teşkil eder nitelikte yaraladığı, bu yaraları alan mağdurun bayır araziden yuvarlanarak kendini 15 metre aşağıdaki bir meyve ağacının arkasına atması üzerine; kavga sırasında dövülerek yere düşürülen diğer mağdur (H.D.)'ın bu durumu görüp kendisini toplayarak bu silahla saldırıdan kurtulmak için yola doğru kaçtığını görünce peşinden koşarak 10 - 15 metre kadar yaklaştıktan sonra ona da mermileri bitinceye kadar ateş ederek (sağ fahz 1/3 alt nihayet iç ve dış yüzde giriş - çıkış delikleri ile iç yüzde 20 cm.'lik ameliyat sikatrisi; sağ sak, her iki malleol alt ksımlarında mermi giriş - çıkış delikleri; sağ feroral arteste yaralanma..) husule getirip 30 gün mutad iştigaline engel teşkil edip hayati tehlike teşkil eder nitelikte yaralamak suretiyle üzerine atılan öldürmeğe tam derecede teşebbüs suçunu işlediği; mağdurların iddiaları, sanığın (.. elindeki tabancayla önce (R.)'in ayak kısımlarına ateş ettim, (R.) yaralanınca şuurumu kaybettim, (H.) kaçıyordu, ona da ateş ettim, ben (R.)'i vurduktan sonra şuurunu iyice kaybettim ..) biçimindeki maddi olayı doğrular, suç niteliğini kabul etmez kaçamaklı ikrarı, tanık anlatımları ve tüm dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
Açıklanan şu hale ve sanığın, eski bir husumetten dolayı adam öldürme suçuna elverişli bir alet olan tabanca ile etkili mesafelerden mağdurlara bir çok kez ateş ederek vücutlarının muhtelif yerlerinden ve bu arada atar ve toplar damarların bulunmsı nedeniyle hayati önemi haiz fahz (uyluk) bölgesinden yaralayıp yere düşürdükten sonra kaçıp uzaklaşmış bulunmasına göre sanığın bu eylemlerinin öldürmeğe tam derecede kalkışma niteliğinde kabul edilmesi gerekirken olayın bu oluşuna uymayan bazı düşüncelere ve isabetsiz bilirkişi mütalaasına dayanılarak eylemin müessir fiil olarak nitelendirilmesinde bir isabet görülmemiştir.
Özel dairenin 2. bozma nedenine karşı yapılan direnmeye gelince İstanbul Emniyet Müdürlüğü Polis Kriminalistik laboratuvarı müdürlüğü balistik şubesince düzenlenen 12.8.1983 gün ve 3308 sayılı ekspertiz raporunda (9 mm çaplı parabellum tipi, fişek atar, fişek yatağı dahil 14 fişek kapasiteli olarak imal edilmiş bulunan orijinal yapıdaki Browning marka T. 334201 numaralı tabanca üzerinde yapılan inceleme ve deneyimlerde söz konusu tabancanın kapasitesi bünyesindeki 14 fişeği aralıksız olarak tam bir işlerlikle ateşleyebilme etki ve gücüne sahip bulunduğu görülmüştür.
Belirtilen özellikleri itibari ile mezkur tabanca 6136 sayılı yasanın 2478 sayılı yasa ile değişik 12/4 üncü maddesi kapsamına girer ..) biçimindeki deneyime dayalı olarak düzenlenen raporu karşısında bu nedene karşı yapılan direnme hükmü doğrudur.
Bu itibarla sanık vekilinin yerinde görülemiyen temyiz itirazlarının kabulüyle Özel Daire birinci bozma nedenine karşı yapılan direnme hükmünün bozulmasına ikinci bozma nedenine karşı yapılan direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
Bozma kararına karşı olan Başkan ve üyeler birinci bozma nedenine karşı yapılan direnme hükmünün de doğru bulunduğu gerekçesiyle onanması yolunda oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki isteme kısmen uygun ve kısmen de aykırı olarak;
1 - Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin sanığın 6136 sayılı yasanın 13/2, TCK.'nun 59 uncu maddeleri uyarınca sonuç olarak dört yıl iki ay hapsine ve altmışikibinbeşyüz lira ağır para cezasıyla hükümlendirilmesine, suç konusu tabanca, şarjör ve boş kovanın TCK.'nun 36 ncı maddesi uyarınca zoralımına ilişkin 26.3.1985 gün ve 17/42 sayılı hükmnün onanmasına 28.10.1985 günü birinci müzakerede,
2 - Direnme hükmünün TCK.'nun 456/2, 457/1, 59 uncu maddeleri uyarınca verilen bölümünün bozulmasına 28.10.1985 günlü birinci müzakerede yasanın öngördüğü çoğunluk elde edilemediğinden, 4.11.1985 günlü ikinci müzekerede salt çoğunlukla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini