 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1985/207
K: 1985/580
T: 18.11.1985
DAVA : Şikayetçiye karşı keyfi davranışlarda bulunmaktan sanık Hacı Sami'nin mahkumiyetine dair, (Hatay Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 16.12.1983 gün ve 263-706 sayılı hüküm, sanığın temyizi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 13.9.1984 gün ve 464-472 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, sanık tarfından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş, koşula da yerine getirilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 25.3.1985 gün ve 4 - 8396 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığına gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Müessir fiilden sanık Hacı Sami'nin, TCK.nun 228/1 ve 647 sayılı Kanunun 6. maddelerince 6 ay hapsine ve 6 ay kamu hizmetlerinden mahrumiyetine ve cezasının ertelenmesine ilişkin hükmü Özel Daire;
(Oluşa ve mevcut delillere ve kabule göre sanığın eyleminin TCK.nun 245/1. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı madde ile hüküm kurulması) isabetsizliğinden bozmuştur.
Yerel mahkeme ise; TCK.nun 245/1. maddesindeki suçun görevin yapılması sırasında yasanın belirlediği sınırın aşılması suretiyle bir kimseyi dövmek veya fena muamele yapılması suretiyle oluşmaktadır. Olayımızda ise sanığın mağdura karşı yapması gereken bir görevi söz konusu olmadığını, esasen Ceza Genel Kurulu'nun 8.12.1958 gün ve 4/137 esas, 136 karar sayılı kararında da bu tür eylemlerin TCK.nun 228. maddesine uygun suçu oluşturacağının kabul edildiği görüş ve gerekçesiyle direnmeye karar vermiştir.
Dosya içeriğine, oluşa ve yerel mahkemenin kabulüne göre; sanık polis memuru Hacı Sami mobilya yaptırdığı müşteki İhsan ile aralarında çıkan anlaşmazlıktan dolayı müştekiyi görevli bulunduğu polis karakoluna götürmek üzere emniyete ait oto ile evinden almış, karakolda üç günde iyi olur, iş ve gücüne engel olmaz derecede dövmüş, nezarete atmış ve 15 dakika sonra bırakmıştır. Sanık olay sırasında görevlidir.
"TCK.nun Devlet İdaresi aleyhine işlenen cürümler" başlıklı 3. babının (Hükümet memurları tarafından efrada karşı yapılacak suimuameleler) başlığının 6. faslında yer almış bulunan 245. maddede, sıfat ve vazifenin suistimali değil, sadece ve özellikle insanlara karşı kötü muameleler ve bu çeşitten olmak üzere insanların vücut yapılarına eziyet, onları dövüp yaralamak eylemleri suç sayılmıştır.
Olayımızda kuvveyi cebriye imaline yetkili olan sanık polis memuru mağduru o sırada görev başında bulunduğu polis karakoluna götürmüş ve orada üç günde iyi olur derecede döverek 15 dakika nezarette bekletmiştir.
TCK.nun 245. maddesindeki "memuriyetlerini icada, emirleri infazda" deyimleriyle yasa koyucu memurun görevde olmasını amaçlamıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 21.9.19853 gün, E. 4 - 142, K. 145 ve 15.2.1954 gün, E. 17. K. 30 sayılı kararlarında da bu kurala açıkça yer verilmiştir.
Bu itibarla sanığın temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme hükmünün istek gibi BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine, 18.11.1985 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.