 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1985/7925
K: 1985/11085
T: 26.11.1985
DAVA : Taraflar arasındaki kar mahrumiyeti makinaların bakım-onarım masrafı, mamul top zararı bozulan boya ve malzeme zararile kar farkı, faiz ve kredi taksitlerinin ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı Sendika Avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.11.1985 günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat N. İlhan Toğrul ile karşı taraf adına Avukat Recep Özkadif geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde dosya inceleandi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı işveren, davalı sendikanın kanun dışı grev uygulaması nedeniyle zarara girdiğini ileri sürerek üretim ve satış yapamamaktan dolayı kar muhrumiyetinden; makina, demirbaş ve gereçlerin bakımsızlığı sonucu çürüp işe yaramaz hale gelmesinden dolayı tamirinden, imal edilip elde kalan malların bozulmasından; yabancı bankalardan alınan kredilerin zamanında ödenmemesinden doğan kur farkı ve faizlerden dolayı maddi ve ayrıca 550.000 TL. manevi tazminat olarak toplam 48.830.403 TL.'nın tahsilini istemiştir.
Mahkeme, 550.000 TL manevi tazminat ile yukarda açıklanan istek türlerinden toplam olarak 46.665.595 TL. maddi tazminata karar vermiştir.
1 - Gerçekten davalı sendikanın kanunsuz greve gittiği ve bu grevin kanun dışı olduğuna mahkemece karar verilip kesinleştiği dosya münderecatı ile sabittir.
Olayın cereyan tarzına göre, davalı sendikanın 275 sayılı Kanunun 15. maddenin son fıkrası gereğince uzlaştırma kurulunca düzenlenen tutanağı aldıktan sonra greve karar verip, 16.2.1979 tarihinde grev uygulamasına başladığı uygulamayı sürdürmekte iken davacı işverenin 23.1.1980 tarihinde grevin kanun dışı olduğunun tesbit ve iptali yolunda dava açtığı, davanın 15.5.1980'de sonuçlandığı ve bu yöndeki kararın 16.6.1980 tarihinde Yargıtayca onandığı 8.7.1980 tarihinde de kanunsuz grev uygulamasına son verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık 275 Sayılı Kanunun 29. maddesinden doğmaktadır. Ancak, uyuşmazlığın çözümü için öncelikle aynı yasanın 25. maddesinin gözönünde tutulması gerekmektedir. Bu maddenin "b" fıkrasında, işyerinin güvenliğinin, makina ve demirbaşların, gereçlerinin, hammadde, yarı mamul ve mamul maddelerinin bozulmamasını sağlayacak sayıda işçinin greve katılmayacağı hükmü yer almakta ve müteakip fıkralarında bu yolda izlenecek prosedür açıklanmış bulunmaktadır.
Bu durumda davacının makina, motor, araçlar, ham madde, yarı mamul ve mamul maddelerin çürümelere ve bozulmamalarına ilişkin zarar iddiasının bu madde çerçevesinde incelenip bir sonuca ulaşılması icabeder. Mahkemenin bu yolda bir inceleme ve değerlendirmesi olmamıştır.
Bundan başka, yine az önce belirtildiği gibi, grev uygulamasına 16.2.979'da başlanıp sürdürüldüğü halde, işveren grevin kanun dışı olduğunun tesbiti için 23.1.1980 tarihinde mahkemeye başvurmuştur. Bu bir yıla yakın bir süredir zarar iddiası incelenirken işverenin bu gecikmesi ile zararın artmasına sebebiyet verip vermediğinin araştırılıp incelenmesi gerekirdi. Mahkemece bu da yapılmamış ve sözü edilen süre içinde meydana gelebilecek zararların tümüne karar verilmiştir.
Açıklandığı üzere işverenin zararın artmasına sebebiyet verdiği kabul edildiğinde B.K.'nun 44. maddesinin tatbiki söz konusu olur.
Bu yönün göz önünde tutulmamış olması önemli bir noksanlık olup, bozmayı gerektirmiştir.
2 - Ayrıca, işverenin grev uygulamasından önce bu kaynaklı kredinin kur farkından ve faizinden muaccel olup da ödemediği bir kısım varsa sendikanın bu zarardan sorumlu tutulmaması gerekir. Sendika ancak grev uygulaması içinde muaccel olup da kanunsuz grev nedeniyle ödeyemediği kredinin kur farkı ile faizinden sorumlu tutulabilir. Burada da yine B.K.nun 44 maddenin gözetilmesi gerekir.
3 - Olayın oluş tarzı ve niteliği itibariyle manevi tazminat gerekmediği halde buna hükmedilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeplerden davalı yararına BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 11000 lira duruşma avukatlık parasının karşı tarfa yükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 26.11.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.