Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1985/7738
K: 1985/7474
T: 10.07.1985
DAVA : İstanbul Valiliği adına, Muhakemat Müdürlüğü adına Avukat Fikret ile 1) T.Sendikası adına Avukat İsmail, 2) İş Sendikası adına Avukat İsmail aralarındaki dava hakkında, (İstanbul 3. İş Mahkemesi)'nden verilen 4.6.1985 gün ve 181/442 sayılı hüküm davacı Valilik avukatınca temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : İstanbul Valiliği, bazı kişilerin aynı zamanda hem T. Sendikası hem B. Sendikası üyesi olarak ve 2821 sayılı Sendikalar Kanununun geçici 2. maddesi hükmünce bir tercih yapmadan bu sendikaların zorunlu organlarında görev aldıklarını, bunun Sendikalar Kanununa aykırı olduğunu ileri sürerek, her iki sendikadaki üyeliklerinin ve sendikaların zorunlu organlarındaki görevlerininin sona erdirilmesini istemiştir.
Mahkeme, ayrı ayrı işkolundaki sendika üyeliğinin geçerli olabileceğini kabul ederek isteği reddetmiştir.
2821 sayılı Sendikalar Kanununa göre, sendika zorunlu organlarında görev alınabilmesi için, öncelikle o işkolunda geçerli bir sendika üyeliğin mevcut olması gerekmektedir. Aynı Kanunun 22. maddesi hükmüne göre, işçi veya işverenler aynı zamanda ve aynı işkolunda birden çok sendikaya üye olmazlar, birden çok sendikaya üye olunması halinde tüm üyelikler geçersiz sayılır. Sendika üyelikleri geçersiz olunca, zorunlu organlardaki görevlerinde geçersiz olunca, zorunlu organlardaki görevlerinde geçersiz olması gerekecektir.
Buradaki " aynı işkolunda" sözcükleri işçi veya işverenin ayrı işkolundaki sendikalara üye olabileceklerine yer verecek bir anlam taşımayıp, bu ifade bir işyerinde ayrı ayrı işkolunda kurulu sendikaların faaliyet gösteremeyecekleri kuralının bir gereği olarak kullanılmıştır. Nitekim 22. maddenin 2. fıkrasının "bir işyerindeki işçiler yardımcı işte çalışsalar bile ancak işyerinin bağlı olduğu işkolunda kurulu sendikaya üye olabilirler" şeklindeki hükmü bu düşünceyi doğrulamaktadır. Bundan başka bir anlam Sandikalar Kanununun 22. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinden başka, Anayasanın 51. maddesinin 5. fıkrasındaki "işçiler ve işverenler aynı zamanda birden fazla sendikaya üye olamaz" ifadesine de uygundur. Bu itibarla bir işçi ister aynı işkolunda, ister ayrı işkolunda olsun birden çok sendikaya üye olamayacaktır.
Olayda, ismi geçen kişilerin ayrı ayrı işkollarında kurulu bulunan birden çok sendikaya üye oldukları ve Sendikalar Kanununun geçici 2. maddesinde öngörülen süre içinde ve hatta Bakanlıkça yapılan ikaz üzerine de birtercih yapmadıkları, böylece halen aynı zamanda birden çok sendikay üyeliklerini devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumun yukarıda açıklanan yasa hükümlerine aykırı olduğu açıktır.
Bu itibarla, istek yerindedir; davanın reddi isabetsizdir. O halde karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.7.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Kararda birbirine bağlı iki konu üzerinde durulmaktadır. Birden çok sendikaya üyelik ve buna bağlı olarak da birden çok sendikada yöneticilik. Tartışma, 1982 Anayasası ile getirilen, birden çok sendikaya üyelik yasağı ile ilgili olarak, 2821 sayılı yasanın 22.maddesindeki hüküm nedeniyle ortaya çıkmıştır. Anayasanın 51/v maddesine göre "işçiler ve işverenler aynı zamanda birden çok sendikaya üye olamazlar". Madde gerekçesinde bu yasağın nedeni, "2. ve 3. fıkralarda getirilen ve anayasal güvenceye bağlanan üyelik hürriyetlerinin sendika üyeleri aleyhine sonuç verebilecek ve çeşitli ihtilaflara konu olabilecek birden fazla sendikaya üye olma yasağı getirilmiştir... Yetki uyuşmazlıklarının sebep olduğu anlamsız tartışmaların yerine işçilerin huzuru, işverenin huzuru ve üretim meselesi geçmelidir. Bunun için de `tek sendika` ilkesi getirilmelidir..." denilerek açıklanmıştır. Anayasanın bu ilkesine paralel olarak 2821 sayılı yasanın 22. maddesinde "işçi ve işverenler aynı zamanda ve aynı işkolunda birden çok sendikaya üye olamazlar" hükmü getirilmiştir. Yasa hükmü Anayasadan farklı olarak "aynı işkolu" açıklığına da yer vermiştir. Tek sendika ilkesi yetki konusu ile bağlı olarak getirilmiştir. Bu ilke aynı işkolunda birden çok sendikanın kurulmasına engel olmadığı gibi (Eyrenci,Sendikalar,s.43) işçilerin farklı zamanlarda, farklı işkollarında çalışmalarından dolayı birden çok sendikaya üye olmalarına (Tumçomağ, İş Hukuku II, s.122; Özbek, Toplu İş Mevzuatı, s.82) ve üyesi bulundukları sendikaların organlarında görev almalarına engel değildir. Kararda değinildiği gibi "aynı işkolundan" amaç, bir işyerinde ayrı ayrı işkollarında kurulu sendikaların faaliyet gösteremeyecekleri değildir. Zira bu konu sendikaların kuruluş esaslarını düzenleyen 3. maddede zaten düzenlenmiştir. 22. madde sendikaların faaliyetini değil, sendika üyeliğini düzenleyen bir maddedir ve birden çok sendikaya üye olma yasağını, aynı anda ve aynı işkolunda kurulu sendikalar için getirmiştir. İşçi farklı zamanlarda, farklı işkollarında çalışıyorsa, bu işkollarında kurulu birer sendikaya üye olabilecek, üyeliğin doğal sonucu olarak da bu sendikaların organlarında görev alabilecektir. Kararla getirilen çözüm, sendika özgürlüğüne aykırı olduğu gibi kanunun açık sözüne de aykırıdır. Konu işveren açısından ele alınınca bu aykırıcılık daha da açık olarak ortaya çıkmaktadır. Karardaki mantığa göre iki ayrı işkolunda, iki ayrı işyerine sahip bir işveren de, ancak tek işveren sendikasına üye olabilecek, ikinci işyeri için sendikaya üye olamayacaktır. Bu sonucun kabul edilemeyeceği açıktır. Bu konuda işverenlere işçilere göre bir ayrıcalık tanımak ise gerek Anayasanın, gerek Sendikalar Kanununun, konuyu işçi ve işveren için birlikte düzenleyen hükümlerine aykırı düşer.
Yargıtay ise nedense 7.5.1985 tarih ve 6245/6261 sayılı kararı ile başlattığı Anayasanın 51 ve Sendikalar Yasasının 22. maddelerine aykırı görüşü, bu son kararında daha da açık olarak tekrarlamıştır. Bu konuda Sendikalar Yasasının geçici 2. maddesinden de yararlanılamaz. Zira geçici 2. madde, aynı işkolunda birden çok sendika üyeliklerinden birinin seçilmesine yöneliktir.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, kararda savunulan görüş, sendika özgürlüğü ile bağdaşmadığı gibi, Sendikalar Yasasının, Anayasa hükmüne açıklık getiren sözüne de aykırı bulunmaktadır.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini