 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1985/1594
K: 1985/2471
T: 02.05.1985
DAVA : Laikliğe aykırı olarak propaganda yapmaktan sanık Mehmet Sait'in yapılan yargılaması sonunda, mahkumiyetine dair, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.5.1984 gün ve 1981/230 esas, 1984/79 karar sayılı hükmün süresi içinde duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş ve şartı depo parası ile yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle; duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda, aşağıdaki karar tesbit edildi:
Sanık Sait'in Nursi tarafından yazılan "Mektubat" adlı kitabı, sorumluluğu altında bastırıp yayınlamak suretiyle laikliğe aykırı olarak devletin içtimai, siyasi ve hukuki temel nizamlarını kısmende olsa dini esas ve inançlara uydurmak için dini ve dini hissiyatı alet ederek propaganda yapma suçunu işlediği ididasıyla Ankara C.Savcılığının 20.2.1978 günlü iddianamesiyle Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açılmış ve sanığın TCK.nun 163/4-5.maddeleri uyarınca cezalandırılması istenmiştir.
Anılan mahkemece 25.4.1978 günlü celsede sanık sorguya çekilmiş ve 29.12.1978 günlü celsede 1402 sayılı kanunun 13. maddesine dayanılarak görevsizlik kararı verilip dosya Ankara Sıkıyönetim Askeri Mahkemesine gönderilmiştir.
Ankara Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi ise 27.6.1979 günlü tensip kararı ile sanığın ihzaren celbini kararlaştırmış ve sanığın bulunmaması üzerine gıyabında yapılan 24.9.1979 günlü duruşmada müsnet eylemin 26.12.1978 günü ilan edilen sıkıyönetimin, ilanına sebep olan yaygın şiddet eylemlerinden sayılamayacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
Görev uyuşmazlığı, Uyuşmazlık mahkemesinin 23.11.1981 gün ve 36/764 sayılı kararı ile ve Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesin'ce 17.12.1981 günlü tensip kararı gereği sanık ihzaren celbedilerek 10.2.1982 günü yeniden sorguya çekilmiş ve duruşma yürütülerek 29.5.1984 günlü mahkumiyet kararı verilmiştir.
TCK.nun 104/1. maddesi kamu davasının zamanaşımının (... celp veya ihzar müzekkereleri, adli makamlar huzurunda sanığın sorguya çekilmesi...) gibi işlemlere kesileceğini öngörmüştür.
Yüksek Yargıtay'ın müstekar içtihatlarıyla da maddedeki sorguya çekilmeden sanığın CMUK.nun 135. maddesi uyarınca yapılan sorgusunun kastetildiği celp ve ihzar müzekkerelerinin ise, bu nitelikteki bir sorguyu sağlamak için sanık adına çıkarılan müzekkereler olduğu açıklığa kavuşturulmuştur.
Bu itibarla halli gereken mesele, sanık hakkında sorguya çekilmesi amacıyla Sıkıyönetim Askeri Mahkemesince çıkarılan ihzar müzekkeresi ile görev uyuşmazlığının çözümünden sonra Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince çıkarılan ihzar müzekkeresinin ve sanığın yeniden sorguya çekilmesinin zamanaşımını kesen işlemlerden sayılmasının gerekip gerekmeyeceğidir.
Sanığın CMUK.nun 135. maddesi uyarınca sorguya çekilmesi işlemi 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25.4.1978 günü, kimliği tesbit edilmek, kendisine isnat edilen suçun neden ibaret olduğu bildirilmek suretiyle usulüne uygun şekilde yapılmıştır. Bu suretle sorguya çekilen sanığın müsnet suçu değişmediğine göre gerek dosyanın görevsizlik kararı ile gönderildiği sıkıyönetim Askeri mahkemesinde ve gerekse uyuşmazlığın çözümünden sonra 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden sorguya çekilmesi gerekmekte olup, gereksiz yapılan bu işlemin zamanaşımını kesmeside mümkün değildir. Gerekli olmayan bu amaca yönelik ihzar müzekkeresi çıkarılmasıda sadece sanığa davanın görüleceği mahkemeyi ve duruşma gününü bildirmekten ve böylece savunma hakkından mahrum kalmamasını sağlamaktan başkaca bir hukuki sonuç doğurmaz ve zamanaşımını kesmez.
O halde, sanığın sorguya çekildiği 25.4.1978 gününden itibaren müsnet suçuna öngörülen ceza miktarına göre TCK.nun 102/4. maddesinde yazılı 5 yıllık asli zamanaşımını kesen TCK.nun 104. maddesinde sayılan anlamda bir işlem bulunmadığı gözetilmeden kamu davasının zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılması yerine mahkumiyet hükmü tesisi,
Kanuna aykırı ve sanık vekilinin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine, 2.5.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.