 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 1985/7114
K: 1985/7277
T: 04.07.1985
DAVA : Ayşe vekili ile Ekrem aralarındaki men'i müdahale davasının yapılan yargılaması sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair, (Fethiye Asliye Hukuk Hakimliği)'nden verilen 7.5.1985 gün ve 805/259 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Asliye hukuk mahkemesine ait 1984/384 esas sayılı davada, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri 50.000 lira olarak belirlenmiş ve bu değer üzerinden harç yatırılmak sureti ile asliye mahkemesinde uyuşmazlığın çözümlenmesi istenilmiştir. Asliye mahkemesince yapılan keşifte, dava tarihindeki değer 10000 lira olarak tesbit edilmiş ve tarafların göreve ilişkin bir itirazları bulunmadığı halde bu değerden söz edilerek uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmiş, dosya sulh hukuk mahkemesine tevdi edilmiştir. Asliye hukuk mahkemesinin görevsizliğe ilişkin 1984/384 esas ve 868 sayılı kararı 11.12.1984 tarihinde kesinleşmiştir. Görevli sulh hukuk mahkemesince dosya ele alınmış, keşif veya herhangi bir inceleme yapılmadan asliye hukuk mahkemesinde öne sürülen değere göre harç alınmış olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine tevdiine karar verilmiştir. Mahkeme kararında, 8.12.1965 günlü ve 1259 esas, 452 sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararından söz edilmiştir. Bu karara yanlış anlam verildiği anlaşılmaktadır. Gerçekten de, söz konusu kararın özü şöyledir: "mahkeme dava dilekçesindeki miktara göre görev yönünü, davanın her safhasında doğrudan doğruya gözönüne alır. Fakat dava devam ederken davacının, isteğini daha aşağı bir miktara indirmiş olması, görevi belli etmede bir ölçü sayılmaz" Filhakika bu karara göre asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararı vermemesi gerekmekte idi. Ne var ki, dosyanın tevdi edildiği sulh hukuk mahkemesi kesinleşen bu kararı hükümsüz sayamaz. Sulh hukuk mahkemesi sadece kendisine aktarılan davaya, mevzu usul hükümlerine göre bakmakla yükümlüdür. Hukuk Genel Kurulu kararındaki fikir, 2494 sayılı Kanunla değişik 1086 sayılı HUMK.nun 7. maddesi hükmü ile de benimsenmiştir. Sulh hukuk mahkemesine intikal eden dava, dava tarihindeki değeri 10000 olarak tesbit edilen dava ile ilgili bulunmaktadır. 2494 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 8. madde hükmüne göre, o dava tarihinde sulh hukuk mahkemeleri 25.000 liralık değere kadar olan davalara bakmakta idi. Şu hale göre, sulh hukuk mahkemesine intikal eden dava kanunda azami sınırı belirtilen değer ölçüsünün altında bulunmaktadır. Bu husus asliye mahkemesince hükümle tesbit edilmiş bulunduğuna göre, sulh hukuk mahkemesinin anılan hükümleri gözönünde tutarak davaya bakması ve uyuşmazlığın esası hakkında bir karar vermesi gerekirdi. Değişik düşüncelerle görevsizliğe karar verilmiş olması isabetsiz ve temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 500 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 4.7.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.