DAVA : (O.K.) vekili Avukat (E.A.) ile Hazine aralarındaki tapu tescil davasının reddine dair Bünyan Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 26.11.1984 gün ve 156/236 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, dava konusu taşınmazın kendisine ve ailesine Hazinece iskan yolu ile verilmiş olduğunu ve 1944 tarihinden itibaren dava tarihine kadar 20 yıldan fazla taşınmazı nizasız, fasılasız malik sıfatı ile kullandığını ileri sürerek Hazine üzerindeki 26.10.1949 tarihli 10 sıra numaralı tapu kaydının iptali ile taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, dava konusu taşınmazın önce iskan yolu ile başkasına verildiği, bunların taşınmazı terketmesi sebebi ile taşınmazın Hazine adına tescil edildiği, kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.

Dava konusu taşınmaz 2.9.1941 tarihli 16 numaralı tapu kaydı ve Bulgaristan göçmenlerinden (H.) oğlu (F.) ve karısı (F.)'ya tahsis edilmiştir. Dosya münderecatına göre, kendisine taşınmaz tahsis edilen bu kimselere o tarihte iskan yerini terk etmişlerdir. Daha sonra ve 28.3.1944 tarihinde davacı (O.) ve ailesine 9 parça gayrimenkul tahsis edilmiştir. Tahsis Cetveli 28.3.1944 tarihini taşımaktadır. ancak, bu cetvelin mülki amir tarafından onaylanıp onaylanmadığı anlaşılmadığı gibi, dava konusu taşınmazların bunlardan birisi olup olmadığı da anlaşılamamaktadır. Mahkemece yapılacak iş; iskan tevzi cetvelinin onaylanıp olaylanmadığını araştırmak, onaylanmış ise, cetvelin dava konusu taşınmaza uygulanmak suretiyle taşınmazın tahsis edilen taşınmazlardan olup olmadığını tespit etmek ve uyuşmazlığ ona göre çözümlemekten ibarettir. Dava konusu taşınmaz, davacıya iskanen teffiz edilmiş ve tevzi cetveli onaylanmış ise, bu tahsis mülkiyeti doğurucu bir belge niteliğini taşıyacaktır. Tahsis tapuya tescil edilmemiş olsa bile, tahsis işlemi onaylanmış ise bu işlem Medeni Kanunun 633. maddesinin bir istisnası olup mülkiyeti doğurur. Bu belgeye, dayanılarak tapunun iptali istenebilir. Tahsis cetveli onaylanmamış ise, tapu karşısında bunun bir değeri olamaz. Daha açık deyimle, tahsis cetveli mülkiyeti doğuracak nitelikte değilse Hazine üzerindeki bir tapu kaydının iptali istenemiyeceği gibi tapuda kayıtlı bir taşınmazın zamanaşımı yolu ile kazanılması da mümkün olamaz. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmamış, eksik inceleme ile hüküm verilmiştir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA 14.5.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972