 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 1985/5157
K: 1985/5296
T: 13.05.1985
DAVA : Hüseyin Arslan vekili Avukat İsmail Yıldız ile Hazine vekilleri Avukat Feride Kedik - Avukat İsmail Yüremez, Tapu Sicil Müdürlüğü ve Orman İşletme Müdürlüğü aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Alanya Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 9.10.1984 gün ve 362/317 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Dava konusu taşınmaz 1961 yılında tapulamaca 557 parsel olarak Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı tarafından 26.1.1962 tarihinde açılan dava ile, tapunun iptali ve taşınmazın tescili istenilmiştir. Mahkemece kabule ilişkin hüküm Yargıtay tarafından 28.1.1963 tarihinde bozulmuş ve dosya yerel mahkemeye iade edilmiştir. Dosyadaki tebliğ kağıtlarına göre, bozma kararı 14.3.1963 tarihinde davacı ile birlikte oturan babasına tebliğ edilmiştir. Tebligat 7201 sayılı kanunun hükümlerine uygun bulunmaktadır. Davacı tebligattan haberdar olmadığını ileri sürerek, 1983 yılında ve aradan 14 yıl geçtikten sonra davayı yenilemiştir. Mahkemece Tapulama Kanununun 31/2. maddesi hükmüne göre, davanın reddine karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı gibi tebligat usule uygun bulunmakla beraber, o tarihte, tebligat yapılmamış olduğu kabul edilse bile, 1969 yılından dava tarihine kadar uzun bir süre geçmiş olması davacının bozma kararına vakıf olması için yeterli bir süredir. Bu durum hayatın olağan akışına uygun bulunmaktadır. O nedenle, davacının bozma kararını bilmediğine dair savunması samimi görülmemiştir. Tapulama Kanununun 31/2. maddesinin olaya uygulanması doğrudur. Çünkü, ilk dava aradan 14 yıl geçtikten sonra yenilenmiş olmaktadır. 1711 sayılı kanunla değişik HUMK.nunun 409/5. maddesi hükmüne göre dava açılmamış sayılır. Bunun için ayrıca karar verilmesine gerek yoktur. Açılmamış sayılan bir dava hiç açılmamış sayıldığından kanunda öngörülen zamanaşımı ve hak düşürücü süreler işlemeye başlar, O nedenle, olayda 766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2. maddesinde sözü edilen hak düşürücü sürenin geçmiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesinde Yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve Yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 13.5.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.