 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 1985/2380
K: 1985/4501
T: 22.04.1985
DAVA : (R.Y.) ve müşterekleri vekili Avukat (O.N.) ile (K.Y.) ve (A.K.) vekilleri Avukat (H.B.) ve (R.Y.) aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Bolvadin Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 1.12.1982 gün ve 207/207 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar, dava konusu taşınmazın dip muris (M.Y.)'dan kaldığını babaları (C.)'in 1972 yılında ölümünden sonra kardeşleri (K.) ile (A.)'nin yakın miras bırakan (C.)'den kalan paylarını kendilerini satıp devrettiklerini ileri sürerek satın aldıkları miras paylarının da kendi paylarına eklenmek sureti ile miras bırakan üzerindeki tapu kaydının iptali ile payları oranında tescile karar verilmesini istemişlerdir. (M.Y.), 6.11.1931 tarihinde ölmüş (İ.), (R.) ve bu davanın tarafları olan gerçek kişilerin miras bırakanı (C.) ve (E.)'yi terk etmiştir. Bunlardan (C.) 1972 yılında ölmüştür. Bozma kararında işaret edildiği gibi (M.Y.)'ın terekesi iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunmaktadır. Medeni Kanunun 581. maddesi ile 629, 630 ve 631. maddeleri hükümlerine göre, iştirak halinde mülkiyete elbirliği ile tasarruf mümkündür. Daha açık deyimle, iştirak halinde mülkiyette tasarrufun geçerli olabilmesi için bu işleme mirasçıların tümünün katılmaları gerekir. Medeni Kanunun 612. maddesinin 1. cümlesi, bu kuralın bir istisnasıdır. Gerçekten Medeni Kanunun 612. maddesinin 1. cümlesinde, "miras haklarının temlikine mütealik mirasçıların birbirleri ile aktedeceği mukaveler ile hayatta bulunan ana yahut babanın müteveffa karı ve kocasından olan çocukları ile bu çocuklarar müteveffadan isabet eden hissenin temlikine müteallik aktedecekleri mukavelenin yazılı olması şarttır." denilmiştir. Olayımızda, mirasçılardan (C.)'in mirasçılarından bir bölümü, terekeye dahil taşınmazdaki miras hisselerini (C.)'in diğerçocuklarına devir ve temlik etmişlerdir. Az önce açıklanan Medeni Kanunun 612. maddesi hükmüne göre, bu devir ve temlik geçerlidir. tapu Sicil nizamnamesinin 19. maddesi hükmüne göre, tescile hüküm verildiği takirde bu ilamın tapuya ibrazı halinde tescil gerçekleştirilecektir. Zira, Medeni Kanunu 642. maddesinin birinci fıkrasında, "bir şeye temellük etmek hakkını bağışlama gibi bir sebeple iktisap etmiş olan kimse, tescil muamelesinin icrasını malikinden talep edebilir. İmtina halinde mülkiyetin kendisine aidiyetine karar verilmesini hakimden isteyebilir" denilmiştir. Maddenin birinci cümlesindeki "bağışlama gibi" deyimi Medeni Kanunumuz alınırken yanlış tercüme edilmiştir. Bağışlama gibi yerine kazanma nedeni denilmesi gerekirdi. Medeni Kanunun 612. maddesi hükmüne göre, bir mirasçının diğer bir mirasçıya miras hissesinin devri geçerli olduğuna göre, bu satış az önce açıklanan 642. maddedeki kazanma nedeni olmaktadır. Bu itibarla tescile ilişkin ilamın tapu dairesine ibrazı halinde mirasçılardan (K.) ile (A.)'e temlik sebebi ile miras ortaklığından ayrılmış olduklarından bunların tapuda hak sahibi olarak gösterilmemesi ve bunların miras haklarının (C.)'in diğer çocuklarına geçtiğini gösterilmesi ve sadece bunun ile yetinilmesi gerekmektedir. Taşınmaz yine iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunmakla birlikte mirasçılık belgesine göre, tüm mirasçılar tescil sırasında iştirak halinde malik olarak gösterileceklerdir. Ancak, mirasçılardan (K.) ile (A.)'nin miras haklarının mirasçıları olan diğer davacılara geçtiğinin açıklanması ile yetinilecektir. Davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle iştirak halinde mülkiyetten söz edilerek reddine karar verilmesi isabetsiz ve davacıların temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA 22.4.1985 tarihinde oybirliği ile karar verildi.