 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1985/4736
K:1985/5989
T:17.05.1985
* ÖZET:Tapulaması yapılan taşınmaz ile ilgili olarak ortaya konulan mülkiyet anlaşmazlığının orman sayılıp sayılmama yönünden inceleme ve çözümü de, 2896 sayılı Kanunla değiştirilen 6831 sayılı Kanuna göre tapulama mahkemesine aittir.
Taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastro çalışmasına başlanmış olması, kesinleşmiş bir orman sınırlandırması bulunmadıkça tapulamayı ve tapulama mahkemesini ilgilendirmez.
Mülkiyet durumunun yargılama sonucuna göre tapulama hakimi tarafından belirlenmesi gerekir.
(766 s. Tapulama K. m. 47)
Taraflar arasında tapularına tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 1880 ve 1881 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı taraf adına tespit edilmiş, Orman İdaresinin itirazı üzerine mahkemece taşınmazların orman olarak tapulama dışı bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalıların temyizi üzerine bozulmuştur. Bu kez davacı Orman İdaresi karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Tapulama Hakimi dava konusu taşınmazlara yönelik olarak ortaya konulan uyuşmazlıkları tespit günündeki hukuksal durumu göz önünde tutarak çözümler. 1.1.1984 tarihinde yürürlüğe konulan 2896 sayılı Kanunla değiştirilen 6831 sayılı Orman Kanununa göre yapılacak orman kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulaması hakkındaki yönetmeliğin 33. maddesinde "mülkiyet anlaşmazlığının orman sayılıp sayılmama yönünden tetkik ve halli mahkemeye intikal etmiş sahalardan: a) Orman Kanununun 1. maddesinin 1. fıkrasına göre orman olması gereken yerler yargılama sonuna kadar devlet ormanı olarak sınırlandırılır. b) Orman Kanununun 1. maddesindeki istisna bendlerine giren ve orman sayılmaması gereken yerler ise yargılama sonuna kadar orman sınırları dışında bırakılır. Her iki halde de sınırlamaya itiraz davası açılmamış olsa dahi mülkiyet durumu yargılama sonunda belirlenir" hükmü öngörülmüştür. Somut olayda taşınmazın tapulaması 3.3.1981 tarihinde yapılmıştır. Tapulama tespitinin yapıldığı günden önce taşınmazın bulunduğu yörede kesinleşmiş bir orman sınırlandırmasının bulunmadığı ancak, tespitten sonra bu yörede orman kadastro ekip çalışmalarına başlanıldığı ve bu çalışmaya da itiraz edilmekle durumun orman kadastro komisyonu başkanlığına intikal ettirildiği, komisyon başkanlığının henüz çalışma yapmadığı ve ortada kesinleşmiş bir orman kadastrosunun olmadığı, Tarım ve Orman Bakanlığı Erdemli Orman Bölge Şefliği'nin 8.11.1983 tarihli 416 sayılı yazılarıyla belirlenmiştir. Hal böyle olunca, taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastro ekip çalışmasının başlamış bulunması tapulamayı ve Tapulama Mahkemesini ilgilendirmez. Mülkiyet durumunun yargılama sonucuna göre mahkemece belirlenmesi gerekir. Nizalı taşınmazların orman sayılan yerlerden bulunduğu mahkemece yapılan keşif ve uzman bilirkişinin açıklamalı 22.9.1984 tarihli raporu ile saptanmıştır. Bu yönden yapılan keşif yeterli uzman bilirkişinin düşüncesi gerekçelidir. Bu itibarla davalıların yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekirken, taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastro ekip çalışmalarının başladığı ve bunun sonucunun beklenmesi gereğine değinilerek hükmün bozulması isabetsiz, Orman idaresinin karar düzeltme istekleri bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile bozmayı öngören daire kararının kaldırılmasına, yukarıda açıklanan gerekçelerle hükmün (ONANMASINA), 766 sayılı Tapulama Kanununun 74. maddesince 10 lira onama ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17.5.1985 gününde oybirliği ile karar verildi.