* ÖZET:Kadastro davaları, komisyonca lehine karar verilen kişi ve kişiler aleyhine açılabilir.

Taraflar arasındaki tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilim hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, gereği görüşüldü:

Kadastro sırasında 444 parsel sayılı 8600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz; tapu ve vergi kaydına, paylaşmaya dayanılarak Ayşe adına tesbit edilmiştir. Orman İdaresinin itirazı tapulama komisyonunca red, Fahriye'nin itirazı kabul edilerek, nizalı taşınmazın Fahriye adına tesbitine karar verilmiştir. Orman İdaresi, Ayşe'yi hasım göstererek dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, nizalı taşınmazın orman olarak tapulama dışı bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Ayşe tarafından temyiz edilmiştir.

Kadastro sırasında 444 parsel sayılı taşınmaz tapu ve vergi kaydına ve tapu dışı paylaşmaya dayanılarak Ayşe adına tesbit edilmiştir. Bu yoldaki tesbite Orman İdaresi taşınmazın Devlet ormanı olduğunu, Fahriye ise taşınmazın paylaşmada kendisine düştüğünü ileri sürerek itiraz etmişlerdir. Komisyonca Orman İdaresinin itirazının reddine, Fahriye'nin yerinde görülen itirazının kabulüne, tesbitin iptaline, taşınmazın Fahriye adına tesbit ve tapuya tesciline karar verilmiştir. Komisyon kararı tesbit maliki Ayşe'ye tebliğ edildiği halde, adı geçen süresinde tapulama mahkemesine dava açmamıştır. Bu itibarla; komisyon kararı adı geçen yönünden kesinleşmiştir. Kadastro davaları lehine komisyon kararı verilen kişi veya kişiler aleyhine açılır. Bu nedenle, Orman İdaresinin komisyonca lehine tescile karar verilen Fahriye'yi hasım göstermesi ve davayı onun aleyhinde ikame etmesi zorunludur. Oysa; Orman İdaresi komisyonca lehine karar verilen Fahriye'yi değil, tesbit tutanağında adı geçen ve komisyon kararına karşı dava açmayan Ayşe'yi hasım göstermek suretiyle dava açmıştır.' Bu durumda; Orman İdaresinin davasının husumet yönünden reddine, komisyon kararı ve eklerinin gereği yapılmak üzere kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmek gerekirken, işin esası incelenerek yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsiz, davalı Ayşe'nin temyiz itirazları öncelikle bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozmanın içeriğine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 18.4.1988 gününde oybirliği ile karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972