 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1985/22071
K: 1986/8618
T: 30.09.1986
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; dosyadaki belgeler okundu, iş incelendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 1293 parsel sayılı 3900 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz miras yoluyla gelen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve paylaşmaya dayanılarak Ahmet adına tesbit edilmiştir. Mehmet'in tapu kaydına dayalı itirazı üzerine tapulama komisyonunca taşınmazın komisyon kararının bağlı olduğu haritada (B) ile işaretli 1900 metrekare bölümünün Mehmet, (A) ile işaretli 2000 metrekare bölümünün gerçek hak sahibi Münire adına tesiline karar verilmiştir. Ahmet kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, Hazine, taşınmazı Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu ileri sürmüş ve davaya katılmıştır. Mahkemece Ahmet'in davasının reddine, katılan Hazinenin davasının kısmen kabulüne nizalı parselin teknik bilirkişi Hasan Basri'nin 5.5.1985 günlü haritasında (A) ile işaretli 1682 metrekare bölümünün Mehmet, kalan 2218 metrekare bölümünün ise Hazine adına tesciline, Hazineye verilen bölüm üzerindeki muhdesatın Ahmet'e ait olduğunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Ahmet ile katılan Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Davaya katılan Hazine'nin temyiz uzman bilirkişi tarafından düzenlenen krokide (A) harfi ile gösterilen davacı ve davalı durumunda bulunan Mehmet adına tapuya tesciline karar bölüm ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilen bölüm üzerindeki muhdesata yöneliktir. Nizalı taşınmazın uzman bilirkişi tarafından düzenlenen krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün Hazinenin de taraf olduğu mahkemenin verdiği tescil hükmüne dayanılarak oluşturulan davacı ve aynı zamanda davalı Mehmet'in dayandığı 9.4.1960 gün ve 25 numaralı tapu kaydı ve dayanağı haritanın kapsamı içinde kaldığı Hazine adına tapuya tesciline karar verilen bölüm üzerindeki muhdesatın davacı Ahmet'e ait olduğu, mahkemece yapılan keşif ve uygulama, dinlenen yerel bilirkişi sözleri, uzman bilirkişinin raporu, tanık sözleri, mahkemece toplanıp değerlendirilen diğer delillerle saptanmıştır. Her ne kadar, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar uzman bilirkişi tarafından düzenlenen krokide (A) harfi ile gösterilen bölümün öncesinin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu haber vermiş iseler de, kesin hüküm kamu düzeni ile ilgili olup tarafları bağlar. Hazine tescil davası ve kesinleşen tescil hükmünün tarafı olduğuna göre, bu bölümün kesin hükme değer verilerek davacı ve davalı durumunda bulunan Mehmet adına tapuya tesciline ve Hazine adına tapuya tesciline karar verilen bölüm yönünden davacı Ahmet yararına Tapulama Kanununun 40. maddesi hükmünün uygulanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bu nedenler ve kararda gösterilen diğer gerekçelere göre, hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile aleyhindeki hükmün (ONANMASINA),
2 - Davacı Ahmet'in temyizine gelince: Çekişmeli taşınmazın uzman bilirkişi tarafından düzenlenen krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacı ve davalı durumunda bulunan Mehmet'in dayandığı 1 numaralı bentte sözü edilen tapu kaydının kapsamı içinde kaldığı, nizalı taşınmazın öncesinin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, 27.3.1950 gününden sonra ihya olunarak kültür arazisi haline getirildiği, mahkemece yapılan keşif ve uygulama, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık sözleri, uzman bilirkişinin raporu, mahkemece toplanıp değerlendirilen diğer delillerle saptanmıştır. Tapulama tesbiti 1617 sayılı Yasanın yürüklüğe girdiği günden sonra yapılmıştır. Tapulama yasal olanak bulunmamaktadır. bu nedenlerle tapu kaydına değer verilerek taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümün davacı ve davalı Mehmet adına, parselin geri kalan bölümünün ise Tapulama Kanununun 37 ve 38. maddeleri hükmünce Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenler ve kararda gösterilen diğer gerekçelere göre davacı Ahmet'in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarnın reddi ile aleyhindeki hükmün (ONANMASINA), kararın içeriğine göre Yargıtay duruşmasında avukat ile temsil olunan davacı Ahmet ile katılan Hazine yararına avukatlık parası takdirine yer olmadığına, 766 sayılı Tapulama Kanunun 74. maddesince 10 lira onama ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30.9.1986 gününde oybirliği ile karar verildi.