 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1985/18037
K: 1986/4955
T: 06.05.1986
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; tetkik hakiminin raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında temyiz konusu yüzölçümleri yirmi dönümü geçmeyen 702, 703, 704, 725 parsel sayılı taşınmazların tutanaklarının malikhaneleri açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Daha önce davacı Alişan tarafından davalılar Fahrettin ve Ali aleyhlerine açılmış olan müdahalenin önlenmesi davası tapulama mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazların davalı taraf adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Nizalı taşınmazların davacı tarafın dayandığı mahkemece verilen tescil hükmüne dayanılarak oluşturulan, Nisan 1954 gün ve 15 numaralı sicilden gelen 14.9.1967 gün ve 27 numaralı tapu kaydının kapsamı içinde kaldığı ve öncesinin davacı tarafın miras bırakanı Durmuş Ali'ye ait olduğu yönünde taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kaldı ki, bu yön mahkemece yapılan keşif ve uygulama ile de belirlenmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık tescil hükmünün verildiği tarihten önce taşınmazların davacının miras bırakanı Durmuş Ali tarafından davalıların miras bırakanı Kelle Mehmet'e satılıp satılmadığı ve tapu kaydının niza konusu taşınmazlar yönünden geçerli olup olmadığı yönünde toplanmaktadır. Davalıların miras bırakanı ve davalılar tescil hükmünün tarafı değildir. Bu itibarla, tescil hükmü davalı tarafı bağlamaz. Davacının miras bırakanı Durmuş Ali'nin nizalı taşınmazlara komşu 678, 679 ve 705 parsel sayılı taşınmazları kendine ayrılarak nizalı taşınmazları bir bütün olarak 1340 yılında davalıların miras bırakanı Kelle Mehmet'e sattığı, zilyetliğini devir ve teslim ettiği, o günden beri taşınmazların bilanıza, bilafasıla ve malik sıfatıyla davalıların miras bırakanı Kelle Mehmet ve onun ölümünden sonra da davalıların tasarruf ve zilyetliği altında bulunduğu mahkemece yapılan keşif ve uygulama mübrez senet içeriği, dinlenen tanık sözleri, mahkemece toplanıp değerlendirilen diğer delillerle saptanmıştır. Delillerin değerlendirilmesi mahkemeye ait olup, mevcut olgu ve bulguların değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmemiştir. Diğer yandan, Medeni Kanunun 638. maddesinde yazılı koşullar davacı taraf yararına gerçekleşmemiştir. Davacı tarafın dayandığı tapu kaydı nizalı taşınmaz yönünden dayanaktan yoksundur. mahkemenin mevcut delilleri bu doğrultuda değerlendirerek davanın reddine ve Tapulama Kanununun 33, 34 ve 45. maddeleri hükmünce taşınmazların davalılar adına tapuya tesciline karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenler ve kararda gösterilen diğer gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılar Kadir, Ahmet, İsmail, Süleyman ve Yusuf yararına takdir olunan 6500 lira avukatlık parasının davacı taraftan alınarak adı geçen davalılara verilmesine 766 sayılı Tapulama Kanununun 74. maddesi uyarınca 30 lira onama ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 6.5.1986 gününde oybirliği ile karar verildi.