 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1985/17711
K:1989/7816
T:26.06.1989
- TAPULU TAŞINMAZ ZİLYEDLİKLE EDİNME
ÖZET: Kayıt malikinin yirmi yıl önce ölmesi ve taşınmazı elinde bulunduran kişinin yirmi yıl süreyle zilyed olduğunun anlaşılması halinde, tapulama tesbiti zilyed adına yapılır.
(766 s. Tapulama K m. 32/d)
(3402 s. Kadastro K m. 13/B,geçici m.4)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 817 parsel sayılı 7100 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı Osman adına tesbit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı Binali tarafından davalı Osman aleyhine açılan elatmanın önlenmesi davası görevsizlik kararı verilerek Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu parselin davalının mirascıları adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Temmuz 1288 gün ve 96 numaralı tapu kaydına dayanmıştır. Tapu kaydı davacının kök miras bırakanı Mustafa oğlu Ali Osman adına oluşturulmuştur. Mübrez veraset ilamına göre tapu kayıt maliki Ali Osman 1321 senesinde ölmüştür. Sözü edilen tapu kaydı intikal görmemiştir. Diğer taraftan, dava konusu taşınmazın meni müdahele davasının açıldığı tarihe göre 25 yıldan fazla bir zamandan beri üçüncü kişi durumunda bulunan davalı tarafın tasarruf ve zilyetliği altında bulunduğu, davacı tarafın kabulü, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık sözleri, toplanıp doğru olarak değerlendirilen sair delillerle saptanmıştır. davalı tapu kayıt malikinin mirascısı değildir. Tapu kaydı intikal görmediğine ve meni müdahele davasının açıldığı günde davalı tarafın sürdürdüğü zilyetlik 20 yılı geçtiğine göre hüküm gününde yürürlükte bulunan 766 sayılı Tapulama Kanununun 32/d, hüküm gününden sonra yürürlüğe giren ve derdest davalarda da uygulanması gerekeceği geçici 4. maddesinde vurgulanan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B,C maddelerinde yazılı koşullar davalı taraf yararına gerçekleşmiştir. Başka bir anlatımla davacı tarafın dayandığı tapu kaydı hukuki değerini yitirmiştir. Bu itibarla davacı taraf iş bu kayda dayanarak hak iddiasında bulunamaz. Bu nedenlerle davanın reddine, taşınmazın paylarıda gösterilmek suretiyle yargılama aşamasında ölen davalı Osman mirascıları adına tapuya tesciline karar .verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yukarıda gösterilen sebebler ve hükümde yazılı diğer gerekçelere göre davacı Binali'nin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA), 10 lira onama ilam harcının hükmü temyiz eden davacıdan alınmasına, 26.6.1989 gününde oybirliği ile karar verildi.