 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1985/15672
K: 1986/3098
T: 25.03.1986
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün yargıtayca durmalı olarak incelenmesi istenilmekle duruşma için belli edilen 25.3.1986 gün ve saate temyiz eden Mustafa Cengiz ve paydaşları vekili avukat Durmuş Kahvecioğlu ile aleyhine temyiz istenilen Arzu Yüksel ve paydaşları vekili avukat Sertok Ünal geldiler. Huzurlarıyla duruşmaya başlandı. Hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Sonradan tetkik hakiminin raporu ve kağıtları okundu, iş incelendi, gereği görüşüldü :
KARAR : Tapulama sırasında 12229 parsel sayılı 39.050 m2 yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydına ve kazandırıcı zamanaşımına ulaşan zilyedliğe dayanılarak davalı adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonu tarafında reddedilen davacı Mehmet Emin Cengiz, tapu kaydı bulunduğunu ve davalıların ortak sürücüler olduğunun ileri sürmüş ve dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine nizalı parselin davalı adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonu tarafnından reddedilen davacı Mehmet Emin Cengiz, tapu kaydı bulunduğunu ve davalıların ortak sürücüler olduğunu ileri sürmüş ve dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine nizalı parselin davalı mirasçıları adına tesciline karar verilmiş hüküm davacı mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
Nizalı taşınmazın davacı tarafın dayandığı tapu, davalı tarafın dayandığı vergi kaydının kapsamında kaldığı 70 yıldan beri taşınmazın çekişmesiz aralıksız ve malik sıfatı ile davalı tarafın zilyetliği altında bulunduğu mahkemece yapılan keşif ve uygulama dinlenen bilirkişi tanık sözleri uzman bilirikişini raporu ve toplanıp değerlendirilin diğer delillerle saptanmıştır. Davacı taraf, davalılarca sürdürülegilen zilyedliğin kiracılık şeklinde olduğunu diğer bir anlatımla fer'i nitelikte bulunduğunu kanıtlıyamamıştır. Davacı tarafın dayandığı tapu kaydı Şubat 1323 gün ve 6 numaralı sicilden gelmektedir. Tapuda malik olarak gözüken Hacı Mehmet oğlu Mehmet Bey 1324 tarihinde ölmüş Tapu kaydı ilk kez 9.9.1944 gün 4 numaralı kayda intikal görmüştür. Kayıt malikinin ölüm günü ile tapuda mirasçılar adına intikalin yapıldığı 9.9.1944 günü arasında davalı tarafça sürdürülen zilyedlik 20 yılı fazlası ile geçmiştir. Medeni Kanunun yürürlüğe girmesinden önce başlayan ve yürürlüğe kadar da sürdürülegelen kanunen muteber zilyedlik süresinin 864 sayılı Mer'iyet Kanununun 20. ve 41. maddeleri uyarınca Medeni kanunun kabul etdmiş olduğu zamanaşımı süresinden mahsubu gerekmektedir. Şu hale göre davalı taraf yararına Medeni kanunun 639/2 ve Tapulama Kanununu kabul etmiş olduğu zamanaşımı süresinden mahsubu gerekmetedir. Şu hale göre davalı taraf yararına Medeni Kanunun 639/2 ve Tapulama Kanununun 32/d maddesinde yazılı koşullar gerçekleşmiş bulunmaktadır. Davacı tapu kayıt malikinin mirasçısı olduğuna ve bir kısım mirasçılardan pay satın aldığına göre satın aldığı paylar yönünden Medeni Kanunun 931. maddesi hükmünden yararlanamaz. Bu itibarla taşınmazın davalı taraf adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davacı mirasçılarının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile hükmün ONANMASINA, SONUÇ : 766 sayılı tapulama kanununun 74. maddesince 10 lira onama ilam harcının edenden alınmasına oybirliğiyle karar verildi.