 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1985/956
K: 1985/2559
T: 05.03.1985
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın boşaltılması isteminden ibarettir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş ve davalı yargılamada davacının teklif ettiği yere gitmeyi kabul ettiği ve bu suretle sulh oldukları halde bu hususun kararda belirtilmediğini ileri sürerek, tavzih istemiş ve tavzih talebinin kabulüne 2.1.1985 tarih 1529/1439 sayı ile karar verilmiş ve bu hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
İhtiyaç nedenine dayanılarak açılan davanın yapılan yargılamasının 26.11.1984 tarihli oturumunda, davacı vekili halen oturdukları konutu davalıya teklif ettiklerini ve bu teklifte kararlı bulunduklarını bildirmiş ve davalı vekilide, bu teklifi kabul ettiklerini ve davacının oturduğu evin kendilerine verilmesini talep etmiştir. Ancak mahkemece, tarafların teklif hususunda vaki olan bu anlaşmaları nazara alınmamış ve davacının ihtiyaç iddiasının samimi olduğu kabul edilerek kiralananın boşaltılmasına karar verilmiştir. Davalı verilen bu kararı gerekçe bakımından temyiz etmek yetkisine sahip iken temyiz etmemiş ve hükmün tavzihini istemiştir. Bu defa mahkemece davacının oturduğu evin davalıya kiralanması şartı ile kiralananın boşaltılmasına karar verilmiştir. Davacı bu tavzih kararını temyiz etmiş olmakla inceleme bu hususa yönelik olarak yapılmıştır.
İlk verilen kararda yalnız kiralananın boşaltılmasına karar verilmiş iken tavzih kararında davacı tarafından davalıya teklif edilen konutunda davacıya kiralanmasına karar verilmiş bulunmaktadır. Tavzih, bir hükmün müphen (anlaşılamayacak bir şekilde olması) veya gayri vazih (kapalı-açıklıkla anlaşılamaz) ve mütenakız (çelişik) fıkraları ihtiva etmesi halinde hükümdeki gerçek anlamın meydana çıkarılması amacıyla başvurulan bir haldir. Bir kanun yolu değildir. Zira hakim tavzih kararıyla, hükmün ne ifade ettiğini ve gerçek anlamının neden ibaret bulunduğunu açıklamaktadır. Bu bakımdan tavzih yoluyla, verilen hüküm sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Mahkemenin ilkte yalnız kiralananın boşaltılmasına karar vermiş iken, bu kararı şartlı hale getirmesi ve davacının teklif ettiği daireninde davalıya kiralanmasını karar altına alması belirtilen sebeplerle yerinde değildir. Davalı ilk hükmün gerekçesini temyiz etmemiş ve ilk hüküm mühpen, gayri vazih ve mütenakız fıkraları ihtiva etmemiş olmakla ve aksine gayet vazih bir şekilde yalnız kiralananın boşaltılmasını kapsamış bulunmakla, davalının tavzih talebinin reddi icap eder. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde olduğundan tavzih kararının bozulması gereklidir.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle mahkemenin 2.1.1985 tarihli tavzih kararının BOZULMASINA, 5.3.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.