 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1985/1797
K: 1985/2708
T: 07.03.1985
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı şuf'a davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Dava, şuf'alı payın iptaliyle davacı adına tescili isteminden ibarettir. Mahkemece hak düşürücü sürenin geçirildiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, şuf'a konusu taşınmazda paydaş bulunduğunu ve paydaşlardan (H.A.)'ın 26.10.1983 tarihinde 308/3840 payını 1.600.000 liraya sattığını, aynı pay hakkında (H.K.) tarafından açılan şuf'a davasında öğrendiğini ve bu davaya 6.12.1983 tarihli dilekçesiyle müdahale ettiğini ve o davanın davacının takip etmemesi üzerine müracaata kaldığını ve bu nedenle yeniden dava açmak gerektiğini ileri sürerek 20.2.1984 tarihli dava dilekçesiyle şuf'a hakkının tanınmasını istemiştir. Celp edilip tetkik edilen (H.K.) tarafından açılan 983/120 esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde, davacının 6.12.1983 tarihli müdahale dilekçesinin davalıların hazır bulunduğu 7.12.1983 tarihli oturumda okunduğu ve davacının şuf'a hakkını kullandığını bildirir iradesini belirtir müdahale dilekçesine davalıların bu suretle ıttıla kesbettikleri anlaşılmaktadır. Davalı tarafından gösterilen şahit (A.D.) davacının satışı (H.K.)'in şuf'a davasını açmasından 5-6 gün sonra, tanık (E.K.) tapudaki satışın yapılmasından 2 - 3 gün sonra, tanık (A.A.) tapudaki ferağ muamelesinin icrasından 10 - 15 gün sonra ıttıla kesbettiklerini bildirmiştir. Şahitlerin beyanı birbiriyle çelişik ise de, yalnız şahit (E.K.) satışın yapıldığı tarihten itibaren ıtılaın bir ay içerisinde olduğunu ve diğer şahitler ise ittilaın 6.12.1983 tarihli müdahale isteğinin yapılmasından ve müdahale talebinin davalılara ulaşmasından önceki bir ay içinde vaki olduğunu bildirmişlerdir. Tanık (A.D.), (H.K.)'in 4.11.1983 tarihli müdahale isteğinin yapılmasından ve müdahale talebinin davalılara ulaşmasından önceki bir ay içinde vaki olduğunu bildirmişlerdir. Tanık (A.D.), (H.K.)'in 4.11.1983 tarihinde açtığı davadan 5 - 6 gün sonra öğrendiğini beyan etmekle davacının ıttıla aynı tarihe tekabül etmektedir. Şuf'a iradesi müdahale dilekçesiyle davalılara 7.12.1983 tarihinde ulaşmakla dava açma süresi korunmuştur. Şuf'a hakkının mutlak surette dava yoluyla kullanılmasına gerek yoktur. Şuf'a iradesi karşı tarafa ulaştırılmakla şuf'a hakkı kullanılmış olur. Bu bakımdan davacı ıttıla tarihinden itibaren bir ay içerisinde davalılara ulaşan 6.12.1983 tarihli müdahale dilekçesiyle bir ay içerisinde şuf'a hakkını kullandığından hak düşürücü süre geçmemiştir. Esasen mahkemece davalılara yemin hakları bulunduğu hatırlatılarak davacıya teklif edilen yeminin eda edilmesi de sürenin geçirilmediğini doğrulamaktadır. Bu cihetler nazara alınmadan son dava tarihi itibariyle mevcut delillerin takdir olunarak hak düşürücü sürenin geçirildiğinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi, usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA 7.3.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.