 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E:1985/10148
K:1985/12475
T:11.12.1985
* ADLİ TIP KURUMU GENEL KURULUNUN GÖREVLERİ
ÖZET: Raporların çelişkili ve kanaat verici nitelikte bulunmadığı durumda da, mahkemenin Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan düşünce istemesi gerekir.
(2659 s. ATK m. 15/a)
Silahlı gasptan sanık ve tutuklu Serdar, Kamer, Mehmet Ali, Tüncer ve 6136 sayılı Kanuna muhalefetten ayrıca sanık Kamer ve gasp suçunda kullanılan tabancayı bilerek saklamaktan sanık Tüncer haklarında yapılan duruşma sonunda, TCK.nun 497/2, 522/1, 29/6, 59/2, 525, 296/2 ve 6136 sayılı Kanunun 13/1. maddelerine tevfikan sanık Mehmet Ali ile Serdar'ın 20'şer yıl ağır hapis, Kamer' in 20 sene ağır hapis, 10 ay hapis ve 2500 lira ağır para ve Sanık Tüncer' in 1 sene 8 ay hapis cezalarıyla mahkumiyetlerine ve sanıkların ağır hapis cezaları kadar genel güvenlik gözetimi altında bulundurulmalarına ve haklarında TCK.nun 31 ve 33. maddelerinin tatbikine dair, (Karabük Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 22.5.1985 tarihli hükmün temyizen tetkiki sanık Mehmet Ali ve diğer sanıklar vekilleri ile o yer C. Savcısı taraflarından istenilmiş ve sanıklar para depo etmiş, Mehmet Aliden gayri sanıklar duruşma dahi istemiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı Yüksek Makamından bozma isteyen 19.9.1985 tarihli tebliğname ile 30.9.1985 gününde daireye gönderilmekle; dosya okunarak, gereği görüşülüp düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, kanıtlara ve gerekçeye göre başkaca temyiz itirazları yerinde ve sonuç ve somut ceza TOK.nun 29/6. madde ve fıkrasında öngörülen tavanı aşmadığından uygulamada da bir tutarsızlık görülmemiştir. Ancak
A) Yargılama Yasası açısından
1 - Birlikte suç işlemedikleri ve aynı suçtan hüküm giymedikleri halde, yargılama giderlerinin tüm sanıklardan dayanışmalı olarak alınması,
2 - Adli Tıp Kurumu Gözlem Dairesi, sanık Serdar'ın yaşına ve olayın akışına göre hakkında TCK.nun 46. maddesinin uygulanması gerektiğini ve Bakırköy Akıl ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ile Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu suç tarihinde cezai ehliyetinin tam olduğunu bildirmişlerdir. Mahkeme kanaat verici bulmadığı inancıyla Adli Tıp Genel Kurulu'nca işin görüşülmesi uygun görmüşse de, çelişki bulunduğu gerekçesiyle anılan kuruma sevkettiğinden, 2659 sayılı Yasanın 15/0 maddesi uyarınca istek Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nca uygun bulunmamıştır.
Bu durum karşısında; mahkemece raporlar kanaat verici bulunmadığı takdirde bu gerekçeyle ve anılan Yasanın 15/a maddesi uyarınca Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan düşünce istenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
B) Ceza Yasası açısından:
1 - Sanıklardan Tüncer' in sanık Serdar'ın kardeşi olduğunun ve dolayısiyle hakkında TCK.nun 296/son madde ve fıkrasının uygulanacağının düşünülmemesi,
2 - TCK.nun 525. maddesinin sanık Kamer' e 6136 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca verilecek cezayı da kapsar biçimde uygulanması,
Yasaya aykırı, C. Savcısı, sanık Mehmet Ali ile öbür sanık müdafillerinin temyiz dilekçelerindeki ve sanık Serdar müdafilinin duruşmadaki savunmaları yerinde görüldüğünden tebliğname gibi hükmün (BOZULMASINA), 11.12.1985 günü oybirliğiyle karar verildi.