 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1985/717
K: 1985/1029
T: 14.03.1985
DAVA : 5.7.1976 doğumlu Emel'i evlenmek maksadıyla zorla kaçırmaya eksik derecede teşebbüs etmekten ve 1.1.1966 doğumlu Ümmühan'ı rızasıyla kaçırmaya eksik derecede teşebbüs etmekten sanık Midayim, bu suçlara katılmaktan sanık Ziya'nın yapılan yargılamaları sonunda TCK.nun 430/1-2, 433, 59, 75/2 ve 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri gereğince sanık Midayim'in 8 ay 10 gün ağır hapis 7.500 lira ağır para cezasıyla mahkumiyetine, sanık Ziya'nın Ümmühan'ı kaçırmaya kalkışmaktan beraatine diğer mağdureyi kaçırmaya katılmaktan 8 ay 10 gün ağır hapis cezasıyla mahkumiyetine dair (Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 28.12.1983 ün ve 1983/1611 esas, 1983/303 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Sanık Midayim'in mağdureyi götürürken zor kullandığı hakkında kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından C. Savcısının bu hususa yönelik itirazlarının reddine. Ancak:
1 - Ceza Yasamızın 61 ve 62. maddelerinde yer alan suç işlemeye kalkışmanın cezalandırılabilmesi için;
a) Belirli bir suçu işleme kararının (kastının) varlığı,
b) Bu kararın icra aşamasına varmış (icraya başlanılmış) bulunması,
c) Suç işlenirken elverişli araçların kullanılması,
d) İcra hareketlerinin bitmesine veya sonucun gerçekleşmemesine suç failinin elinde olmayan engel nedenlerin amil olması gerekmektedir.
Şayet ilk üç öge oluşmuş ve fakat, icrai hareketlerin bitmemesi failin dışındaki engel nedenlerin sonucu ise eksik kalkışma, icrai hareketler bitmiş ancak engelleyici nedenlerle sonuç elde edilememiş ise tam kalkışma söz konusu olur.
Olayımızda da; sanıklar mağdure Emel'i rızası ve mağdure Ümmühan'ı rızasıyla köye giden yoldan çıkarıp dere istikametine doğru götürmeye başlamışlar ve Emel'in direnmesine rağmen mağdureleri 100 metre ötedeki dereye kadar indirmişlerdir.
Mağdure Emel'in bu mesafeye kadar götürülmesi keyfiyeti ilk mücadele aşamasındaki direnmesinin kırıldığını göstermekte olup, tanık Ali'nin takibi ve yetişmesiyle suçun tamamlanması önlenmiş ve bu suretle icrai hareketler bitmiş, ancak; sonuç elde edilememiştir.
Bu itibarla kaçırma eylemi tam kalkışma derecesinde iken eksik kalkışma olarak kabul edilmesi,
2 - Mağdure Emel cebren kaçırma sırasında sanıkların kasda dayanmayan hareketleri ve arzuları dışında 3 gün iş ve gücünden kalacak surette yaralanmış olmasına göre sanıklar hakkında TCK.nun 439. maddesinin uygulanmaması,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve C. Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden CMUK.nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14.3.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.