 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1985/2804
K: 1985/3741
T: 09.10.1985
DAVA : Zina yapmaktan sanıklar Mustafa ve Fatma'nın yapılan yargılamaları sonunda, TCK.nun 441/1-2 ve 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri gereğince 52.500'er lira ağır para cezasıyla mahkumiyetlerine dair (Gölpazarı Asliye Ceza Hakimliği)'nden verilen 7.6.1984 gün e 1984/13 esas, 1984/18 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş ve şartı yerine getirilmiş olduğundan, dava evrakı, C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanan kanıtlara, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre sair temyiz itirazlarının reddine. Ancak :
TCK.nun 441. maddesinde tanımlanan kocanın zinası suçunun oluşması için, zina yapan kadının suç tarihinde evli olmaması gerekir. Evli ise, artık karının zinası suçu sözkonusu olduğundan, zina ettiği evli erkeğin karısının değil kocasının şikayet hakkı doğar .
Dava konusu olayda ise sanık Fatma, 6.2.1984 tarihli onaylı nüfus kayıt örneğinde evlenme tarihi belli olmadığından ve suç tarihinden sonra başkasıyla evlenmiş olması da mümkün bulunduğundan, sanık Fatma'nın evlenme tarihini de belirtecek şekilde müfus kayıt örneği getirtilerek durumunun saptanması, suç tarihinde başkasıyla evli değil ise suçun oluşacağı, aksi halde atılı eylem TCK.nun 440. maddesinde yazılı karı zinası suçunu oluşturacağından ve Fatma 'nın kocasının zinayı bilip bilmediği, şikayetçi olup olmadığı konusunda bilgi bulunmamakla onun şikayet hakkını engellemek bakımından CMUK.nun 253. maddesi gereğince durma kararı verilmesi gerekeceği düşünülmeden noksan soruşturma sonucu yazılı biçimde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
1 - Koca zinasında teselsül'ün suçun unsuruna dahil olduğu gözetilmeden TCK.nun 441. maddesi ile verilen cezanın 80. maddeyle artırılması,
2 - Sanık Mustafa, karısı Ayşe'nin boşanma davası açmış olduğunu ve ayrı yaşadıklarını belirtmiş olduğu halde, gerekli araştırma yapılıp ayrı yaşamakta haklı olup olmadığı saptandıktan sonra, sonucuna göre TCK.nun 442. maddesinin uygulama yeri bulunup bulunmadığının tartışmasız bırakılması,
SONUÇ : Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki istek gibi BOZULMASINA, depo paralarının iadesine, 9.10.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.