 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1985/4694
K: 1985/6147
T: 24.06.1985
DAVA : Taraflar arasındaki haksız eylemden doğma tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı yerinde görülmeyen davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine gereği konuşuldu :
KARAR : Dava, davalı şirketin petrol toplama yerinden Sason, oradan da Batman çayına karışan ham petrol ile petrol artık maddelerinin, çeltik tarlasında 1980 yılında verdikleri zararın tazminine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Olayı müteakip kanal suyundan sulanan davacılara ait tarlalarda yapılan tesbit ve tahlilde, toprağın neminden fazla tuz ihtiva ettiği ve toprak mümunelerinden çok bariz bir şekilde organik maddeler içeren petrol kalıntıları bulunduğu, buna mukabil kaynak suyundan sulanan davaya dahil olmayan (M.K.) tarlasında ise, bu bulgulara rastlanmadığı ve zrarın bu olaydan meydana geldiği belirlenmiştir.
Davacılara ait tesbit raporunda belirtilen olguların davalı şirkete ait tesislerden kaynaklandığı ve arazideki petrol hattında zaman zaman patlamalar olduğu tanık (M.K.), (T.B.) ile bunları kısmen tamamlayan (N.D.)'ın beyanları ile sabittir. Kaldı ki ortak illiyet hallerinde davalının meydana gelen zararın tümünden sorumlu olması için bu raparonu sadece davalının fiilinin sonucu olması da gerekli değildir.
Mahkeme ret kararına 16 Ağustos 1982 günlü bilirkişi raporuna esas almıştır. Oysa bu bilirkişi raporu olaydan 16 ay gibi uzun bir süre geçtikten sonra düzenlenmiştir. Haklı olarak kesin bir sonucu da içermektedir. Bu raporun ayrıca ortak illiyet ve ortak illiyette sorumluluk ilkelerini de gözönünde tutmadan kaleme alındığı görülmektedir.
Kusurlu ortak illiyet, yalın ortak illiyet türlerine ayrılan ortak illiyette; zararlı sonucun doğması için hiçbiri tek başına yeterli olmadığı halerde biraraya gelmesi sözkonusudur. Davalı şirketten başka tesislere ait artıkların da Batman çayına karışmış olması, zararın meydana gelmesinde davalının eyleminin tek başına yeterli olmaması davalıyı sorumluluktan kurtarır nedenlerden değildir. Başka tesislerin davalı ile birlikte petrol ve petrol artıklarını birlikte Batman çayına akıttıkları anlaşıldığına göre kusurlu ortak illiyet söz konusudur ve sorumlular arasında tam teselsül vardır. Kusurlu ortak illiyette kusurun mutlaka kendi olması gerektiğinden de meydana gelen zararda tek ve aynı zarar olduğundan, diğer deyişle zarar birlik ve bütünlük arzettiğinden davalı zararın tümünde sorumludur. Bu zararın oluşmasında davalılardan başka tesislerin de payının olması davacıyı ilgilendiren bir sorun değildir.
Bu maddi ve hukuki olguları gözönünde tutmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında isabet bulunmaktadır. Dosyadaki mevcut deliller en azından ortak illiyetin kabulüne yeterli bulunmaktadır. Buna rağmen davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 24.6.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.