 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1985/1090
K: 1985/2767
T: 26.03.1985
DAVA : Taraflar arasındaki haksız eylemden doğma manevi tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı yerinde görülmeyen davanın reddine ilişkin hükmün davacılar avukatı tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu :
KARAR : Dava haksız eylemden kaynaklanan tazminat isteğidir. İleri sürülüşe göre davalı şirketce imal edilen bir çekiciye bağlanmış bulunan dorsenin hareket halinde bulunduğu sırada onu araca bağlayan pimin sıyrılmasıyla dorsenin çekiciye bindirmesi sonucu araç uçuruma yuvarlanmış ve aracın içinde bulunan davacıların yakını (F) ölmüştür. Davacılar varlığını ileri sürdükleri davalıya ait imalat ve bağlantı hatasına dayanarak uğramış oldukları zararın ödetilmesini istemektedirler. Mahkemece ortada davalı şirketin sorumlu tutulmasını gerektirecek hukuki bir sebep bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Gerçekten taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi yoktur. Ancak doktrinde ve uygulamada yapımcı ile zarar gören arasında böyle bir bağ olmasa bile yapımcının sözleşme dışı da sorumlu tutulabileceği benimsenmektedir. Gerçekten Türk Hukukunda yapımcının sorumluluğuna ilişkin özel bir sorumluluk düzenlenmemişse de bu konuda Borçlar Kanununun 41. maddesinin birinci fıkrası hükmünün uygulanması mümkündür. Sözü edilen fıkra hükmünde belirtildiği gibi kusuru ile diğer bir kimseye her zarar ika eden kişi o zararın tazminine mecburdur. O halde davalı şirket imal ve monte ettiği bir mamul sebebiyle fabrikasal veya yapım bozukluğu gibi mamuldeki hataya müsteniden o malı alan veya kullanan herkese karşı zararla kusuru arasında uygun illiyet bağı varsa sorumludur. Bu sorumluluk, yapımcının kusura dayanan sorumluluğudur.
O halde mahkemece bu yönler üzerinde durularak olayda Borçlar kanununun 41. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiş olan sorumluluğun bütün unsurlarının bulunup bulunmadığı araştırılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken belirtilen nedenle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 26.3.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.