 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 1985/7752
K: 1985/8091
T: 23.12.1985
DAVA : Dava dilekçesinde suya vaki elatmanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Birleştirilen her üç davada da, davalı köyün suya elatmasından söz edilerek köyü temsilen muhtar aleyhine dava açılmıştır.
Dava konusu suya, köyün ne surette, niçin ve ne miktarda elattığı dava dilekçesinde açıklanmadığı gibi mahkemece de bu husus tesbit edilerek elatılma şekline hasren bir hüküm tesis edilmemiştir.
Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu, daha önce düzenlenen diğer iki bilirkişi raporunu telif eden bir rapor ise de, önceki raporların kabul edilmeme nedenleri açıklanmamıştır.
Her üç davacının ne miktar arazileri olduğu ve ne miktar sudan yararlandıkları ve bu davacıların kullandıkalrı suya bir elatma olup, olmadığı saptanmadan hüküm tesis edilmiştir.
Sözü edilen 128 dönüm arazinin hepsinin davacılara ait olmadığı da anlaşıldığına göre davacılara ait olmayan arazilerin sulanmaları ve onların su ihtiyaçlarının dikkate alınmasının dayanakları da gösterilmemiştir.
Davacılar ancak su üzerindeki kendi haklarına göre bir dava açabileceklerine göre, dava konusu sudan yararlanma ile ilgili bir düzenleme ve bağlayıcı bir hüküm bulunup bulunmadığı da, araştırılmadan davacıların su üzerindeki haklarının azalacağı kabul edilip elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.
Bundan ayrı suyun kaynağından başlıyarak, bu sudan yararlandığı kabul edilen 128 dönüm arazinin yeri de gösterilerek kroki yapılmadığından ve bu krokide suya nereden el atıldığı, davacıların arazileri de gösterilerek işaret edilmediğinden elatmanın, davacıların su üzerindeki haklarına etki yapıp yapmayacağı yönleri de anlaşılmamaktadır.
Dava konusu su, kaynaktan sonra dere halini almış bir su bulunduğuna göre, suyun nereye kadar aktığı ve başka bir su ile birleşip birleşmediği ve derenin kaybolduğu yer de belli edilmediğinden son bilirkişi raporunda sözedilen 128 dönüm araziyi katettikten sona akmaya devam eden sudan bir yararlanma sözkonusu ise bunun davacıların ve sudan diğer yararlananların kullanacağı suya etki yapmayacağı da gözönünde bulundurulmak gerekir. Noksan incelemeye hüküm tesis edilemez.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz temiyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğinece(BOZULMASINA), 500 lira temyiz peşin harcının temyiz edene iadesine, 23.12.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.