 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 1985/1236
K: 1985/4775
T: 01.07.1985
DAVA : Davacı Nedim vekili ile davalı ..... A.Ş., .... İnşaat ve Ticaret A.Ş. aralarındaki avukatlık ücreti davasına dair, (Ankara 1. Asliye Hukuk Hakimliği)'nden verilen 5.3.1984 günlü ve 1983/710-1984/104 sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 26.11.1984 günlü ve 5532-5696 sayılı ilama karşı davacılar tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektiici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bidr isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, dava genel anlamda vekil tarafından müvekkil aleyhine açılmış vekalet ücretinden doğan bir alacak davası niteliğinde olup, bu niteliği itibariyle HUMK.nun 15. maddesi kapsamına girmemektedir.
Davacılar tacir olmadığı için, ticari nitelik taşımayan böyle bir davaya, TTK. 4. maddesi hükümlerine göre ticaret mahkemesinde bakılması da hukuken olanaksızdı.
O halde, davalılardan ... İnş. ve Tic. A.Ş. vekilinin süresinde ve usulüne uygun biçimde öne sürdüğü (iş alanı yönünden ) görev itirazının yerinde olmasına ve hükmün tüm taraflar vekillerince bu yön dışında başka nedenlerle de temyiz edilmesi bakımından TTK.nun 5. maddesi 3. fıkrasının son cümlesi hükmünün uyulama olanağının da bulunmamasına göre, söz konusu görev itirazının hükmün gerekçesinde yazılı nedenlerle kabul edilmemesi yerinde değildir.
Bir davanın açılması v etakibi için ayrı ayrı ücretlerle birkaç vekil tayin edilmesini önleyen Avukatlık Kanununda bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu nedenle davacılardan Nedim'e Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen veklet ücretinin yarısının davalı ... İnş. ve Tic. A.Ş. ile ayrıca ücret sözleşmesi yapan Avukat Abdurrahman'a aidiyeti kabul edilerek hüküm tesisi doğru değildir.
Bundan ayrı dava, ticari dava niteliği taşımadığı halde % 5 faiz yerinde % 10 faize hükmedilmesi de yasaya aykırıdır.
Davada karşı tarafa yükletilecek vekalet ücreti o davada tarafların sulh olması nedeniyle istenilmiştir.
Bu davaya konu olan işlerde takip edilen davaların şeklen feragatla sonuçlanması ve o tarafların talepte bulunmaalır nedeniyle mahkemece bir avukatlık ücreti takdir edilip karşı tarafa yükletilmemişse de, feragatın aslında haktan feragat olmayıp, davanın iki taraf arasında gerçekleşen sulhun bir şartı olması karşısında davacılar, bu avukatlık ücretini de Avukatlık Kanununun 164. maddesinin son fıkrası uyarnıca istemekte haklıdır. O halde mahkemece yapılacak iş kavuşturulan sulhle biten dava taraflarının defter tutmakla yükümlü tacir bulundukları ve protokol hükümleri de gözetilerek bu konuda gerekli inceleme yapılıp onların ne miktar üzerinden sulh oldukları tesbit edildikten sonra bu sulh mahkeme karşısında gerçekleşmiş olsaydı neye hükmedilecek idiyse bu miktar üzerinden asgari tarife uyarınca takdir edilip hasma yükletilecek olan avukatlık ücretine de hükmedilmesi gerekir.
Davacını temyizi üzerine hükmün bu nedenle bozulması gerektiği halde dairece yazılı şekilde bozulduğu anlaşıldığından davacının karar düzeltem isteğinin kabulü ile bozmaya dair daire kararının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 1.7.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.