Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1985/5145
K: 1985/5390
T: 03.06.1985
DAVA : Santiago M. ile Mari arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın yetki yönünden reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İstek, boşanmaya ilişkin olup, ......Uyruklu olan ve Türkiye'de yedi yıldan beri ...... Büyükelçisi sıfatıyla ......Devleti'ni temsil eden davacı koca tarafından dava, elçilik binasının mülki sınırların içinde bulunduğu Sarıyer Mahkemesi'nde açılmıştır.
Mahkemece, "davacının Türkiye'de ikametgahı olmadığı, davalı ile birlikte ikamet ettikleri yerin...... toprağı sayılacağı, buranın Türkiye'de ikametgah veya mutad mesken kabul edilmeyeceği, ikametgahı ......'da olan bir ailenin boşanma davasında, Türk Mahkemelerinin yetkili bulunmadığı" gerekçesiyle ve yetki yönünden dava dilekçesi rededilmiştir.
Bilindiği gibi her Devlet, mahkemelerinin milletlerarası yetkisini bizzat kendisi tayin eder. Milletlerarası yetkiyi düzenleyen kaideler, iç hukuk kaideleri olmakla beraber, bunların belirlenmesinde Milletlerarası Dışbirliğinin gerekleri de dikkate alınır. Milletlerarası yetki konusu, Türk Hukukunda ilk kez 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve usul Hukuku Hakkındaki Kanun ile belirli bir sistem icinde düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 27. maddesine göre, Türk Hukukunda ülke içi yer itibarıyla yetki salahiyeti kaideleri, aynı zamanda Millletler arası yetki kuralları olarak da hüküm ifade etmektedir. Başka bir anlatımla, Türk Hukukunda Milletlerarası yetkiye ait özel kurallar konulması yerine, iç hukukun yer itibarıyla yetki kaidelerinin Milletlerarası yetki de esas alınması öngörülmüştür.(Prof.Dr.Ergin Nomer, Devletler Hususi Hukuku - 2.bas. 1982 - Say.327). Durumu özetlersek, yer itibarıyla yetkili bir Türk Mahkemesinin bulunması, Milletlerarası yetkinin de varlığı için gerekli ve yeterlidir. Hemen ilave edelimki, Milletlerarası yetkinin belirlenmesinde, yer itibarıyla yetki kaideleri uygulanırken, davanın taraflarının Türk vatandaşı veya yabancı olması rol oynamaz. işte davacı bütün bu açıklamalara uygun olarak, görevi gereği de olsa, yedi yıldan beri Türkiye'de sakin olup HUMK.nun 9/son maddesi uyarınca davalı eşi ile altı aydan beri birlikte oturdukları Sarıyer Mahkemesi'nde, işin esası hakkında kendi milli kanunları uygulanmak üzere ve milletlerarası yetki kurallarına uygun olarak başanma davasını açmıştır.
Üzerinde durulacak husus, tarafların davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları elçilik binasının...... toprağı sayılıp sayılamayacağı ve doyayısı ile davacının mutad meskeninin Türkiye olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Milletlerarası Hukukta Extra Terrıtorıalıty (yurttaşlık, memleket dışı, hariç - ez memleket) gibi terimlerle ifade edilen ve elçinin vazife gördüğü memleket dışında sayılması sebebiyle o memleket kanunlarına tabi olmadığına ilişkin ve elçilere diplomatik ayrıcalık ve muaflık tanıyan ve görevini gereği gibi görebilmenin şartı sayan kuralla ilgili varsayım ve anlayış artık çağımızda terkedilmiştir. Modern hukukta diplomatik ayrıcalık ve muaflıkların hukuksal dayanağını açıklamak için, artık (hariç-ez memleket) varsayımının kullanılmadığı ve hemem hiçbir yazarın bu anlayışı savunmadığı kesinlikle söylenebillir. (Prof. Dr. Edip F. Çelik, Milletlerarası Hukuk, Cilt : 1 - 1980, Sayfa 519) . Şayet elçilik binası mahalli mahkememin anladığı gibi hukuken ülke dışı bir yer sayılsaydı, orada elçilik memurlarından olmayan birisi tarafından işlenen suçun, yabancı ülkede işlenmiş sayılması ve bu yüzden de suçu işleyenin, elçilik binasının bağlı olduğu Devlet otoriteleri tarafından kovuşturulması ve yargılanması gerekirdir. Oysa durum, böyle değildir. Türk Ceza Kanununun 3. maddesi uyarınca, elçilik binasında bile olsak, suç işleyen kimse Türkiye'de (suç işlemiş) sayılır. Türk Kanunlarına göre cezalandırılır. Hatta böyle bir eylemden ötürü Türkiye dışında, hakkında hüküm verilmiş olan yabancı bile, Adalet Bakanının isteği üzerine Türkiye'de yeniden yargılanır. Öte yandan elçilik binaları mahalli mahkemenin anladığı biçimde yabancı ülke toprağı kabul edilseydi, elçilik binasında bir suçlunun sığınması halinde, ülke Devletinin suçluların geri verilmesi yoluna başvurması zorunluluğu ortaya çıkardı. Oysa istisnasız bütün uluslararası uygulamada, elçi suçluyu - adi suç faali ise - ya teslim etmekte ya da Mahalli polisin elçilik binasına girip suçluyu yakalamasına izin vermektedir. Özet olarak, mahalli mahkeme diplomatik ayrıcalık ve muaflık ile coğrafi ikametgah ve mutad mesken kavramlarında yanılgıya düşmüş ayrıca ve daha önemlisi , Devlet temsilcilerine Devletlerarası ilişkilerde görev gereği sağlanan bir kolaylığı, kişilerin özel yaşamlarını sürdürdükleri semt, mahalle, şehir, ülke ve kısaca coğrafyaya ortadan kaldırılabilecek hatalı bir yoruma gitmiştir.
Oysa mahkemece yapılacak iş, yerinde olmayan yetki itirazının reddi ile işin esasını incelemektedir. Bu yönün gözetilmemiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, 3.6.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini