 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1985/11103
K: 1986/97
T: 14.01.1986
DAVA : Mustafa ile Nazmiye arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda mahkemenin yetkisizliğinden davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Eşlerin yurt dışında yabancı bir mahkemesinden boşanma kararı almış olmalarına rağmen sözkonusu bu ilamın tenfizi için mahkemeye başvurmayıp (2675 sayılı Kanun, madde 38) Türkiye'de ayrıca boşanma davası açmalarını yasaklayan hukuki bir engel yoktur. O halde açılan dava hukukça geçerli bir davadır. Onun için mahkemenin aksine beliren görüşü yerinde değildir.
2675 sayılı Kanunun 28. maddesinde yer alan -dava açılamaz ise- şeklindeki, hukuki engeller sebebiyle ülkede dava açılma imkanının mevcut olmaması amacına yöneliktir. Şöyle ki bazı devletler, yabancıların kişi hallerine (Ahvali şahsiyeye) ait davalarının kendi mahkemelerinde çözümüne imkan vermeyebilir. Nitekim 21 Şubat 1326 tarihli olup "Ecnebilerin hukuk ve vazifeleri" ile ilgili muvakkat 4. maddesinde boşanma davasının açılması tarafların ortak iradesine (rızasına) tabi tutulmuş idi. Buna benzer bir hüküm veya kural ile yabancı ülkede boşanma davası açılma imkanı mevcut olmayabilir. İşte bu halde davacı davasını Türkiye'de açabilir. Öte yandan davacı iki halde de, Türkiye'de dava açabilir. Zaten bir Türk vatandaşının Türk mahkemelerinde hak aramasının engellenmesi, anayasal hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur. Buna ise cevaz yoktur.
Davacının Türkiye'de ikametgahı olmadığı için 2675 sayılı Kanunun 28. maddesindeki seçme hakkını kullanark davasını İzmir'de açmıştır. O halde uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken 28. maddeye, olduğundan ayrı anlam verilerek ve özellikle sevk amacına uygun düşmeyen şekilde yorumlanarak yetkisizlik kararı verilmesi Usul ve Kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, 14.1.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.