 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E:1985/9151
K:1985/12548
T:12.11.1985
* SİCİLLERİN HUKUKSAL DEĞERİ
* HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
ÖZET: Tapulama mahkemesi uyuşmazlığı tesbit tarihindeki duruma göre çözümler.
Davada dayanılan satış olgusu, tapulama tesbitinden sonra gerçekleştiğine göre tapulama öncesi [tapulamaya telcaddüm eden] nedenlere davalı davadan sözedilemez ve 766 sayılı Yasanın 31. maddesindeki hak düşürücü süre uygulanmaz.
(766 s. Tapulama K m. 31)
Taraflar arasında görülen davada; davacı, 9.12.1963 tarih, 4 nolu tapuya 270 parsel, aynı tarih 5 nolu tapulu taşınmaz da 91 parsel olarak davalı adına tescil edildiğinden kayıtların iptalini, davalıya ait payın adına tescilini istemiştir. davalı, 10 yıllık sükütu hak süresinin geçtiğini savunmuştur.
On yıllık sükütu hak süresi geçtiğinden 91 parsel hakkındaki isteğin reddine, 270 parselde davalıya ait yarı payın iptaline, davacı adına tesciline ilişkin karar, davacı ile davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenildiğinden, dosya incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü
1 - Dava konusu taşınmazlardan 270 nolu parsel tapulamaca davalı Mahmut ile dava dışı Şerife adlarına tesbit edilmiştir. bu tesbite üçüncü kişinin itirazı üzerine davacı Mehmet'in de davalılar saffında hasım gösterilmek suretiyle tapulama mahkemesinde önceden görülen dava, davacısının vazgeçmesi nedeniyle reddedilmiştir. Tapulama mahkemeleri gördükleri davalarda uyuşmazlığı tapulama tesbit tarihine göre çözümleyeceklerine, nizalı parselin tesbiti tarihine göre, henüz pay satın almamış şimdiki davacı yönünden tapulama mahkemesinde bir hüküm kurulması mümkün bulunmadığına ve vazgeçme nedeniyle de taşınmazın hukuki durumuna ilişkin olarak bir hüküm kurulmadığına göre, ortada kesin hükmün varlığından söz edilemez. Nizalı payın 9.12.1963 tarih 4 nolu kayıtla davacıya satıldığı anlaşıldığına göre, bu parsele ilişkin olarak yazılı olduğu üzere hüküm kurulmasında bir isabetsizlik yoktur.
Davalının temyiz itirazı yerinde değildir, reddiyle hükmün 270 parsele ilişkin bölümünün (ONANMASINA ,
2 - 91 nolu parsele gelince; bu parsele ait tapulama tesbiti 13.10.1959 tarihinde yapılmıştır. Parsele revizyon gören tapu kaydındaki davalıya ait pay, tapulama tesbitinden sonra 9.12.1963 tarihinde davacıya satılmıştır. Her ne kadar tapulama tesbiti 2.3.1965 tarihinde kesinleşmiş ve temyize konu dava ise 5.4.1982 günü açılmış ise de, davacının dayandığı satış olgusu tapulama tesbitinden sonra gerçekleşmekle (tapulamaya tekaddüm eden) nedenlere davalı bir davanın varlığından söz edilemez. Hal böyle olunca, olayda 766 sayılı Yasanın 31/2. maddesinin uygulama yeri bulunmadığı ve işin esasının incelenmesi gerektiği düşünülmeden hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz ederek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün 91 nolu parsele ilişkin bölümünün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin harcının iadesine, 12.11.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.