DAVA : Taraflar arasında görülen davada; davacı, kayden maliki olduğu Suluca Köyü 262 ve 127 parsellere ayrıca murusine ait 42, 119, 230 parsel sayılı taşınmazlarına davalının haksız elatmasının önlenmesini istemiştir. Davalı taşınmazları satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemenin hapis hakkı tanınarak elatmanın önlenmesine ilişkin kararı süresinde davacı tarafından duruşma isteği ile temyiz edilmiş, duruşma isteği kıymet yönünden reddedilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalı, dava konusu taşınmazların satışının kendisine vaadedildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verildi.

Davacı, kayıt malikidir. Satış vaadi sözleşmesi aynı değil, kişisel hak doğurur. Ne varki, koşullar gerçekleştiği takdirde satış vaadi, alacaklısına sözleşmeden doğan tescil davası açma hakkını bahşeder.

Hal böyle olunca, davalının satış vaadi sözleşmesinden doğan tescil davası açma hakkı, saklı tutulması koşulu ile hapis hakkı tanınmaksızın davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, hapis hakkı tanınmak suretiyle yazılı şekilde elatmanın önlenmesine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin harcın iadesine, 14.6.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972