Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1985/6910
K: 1986/85
T: 14.01.1986
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak davasının" yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar, 1.5.1981 tarihinde imzalanan ve 1.6.1981 başlangıç tarihli iki yıl süreli kira sözleşmesiyle dükkanlarını davalıya kiraya verdiklerini, davalının 26.5.1981 tarihli tahliye taahhüdü ile sözleşme sonunda 1.6.1983 tarihinde mecuru tahliye etmeyi ve tahliye etmediği takdirde aylık kira bedelinden ayrı olarak her geçen gün 500 lira cezai şart ödemeyi taahhüt ettiği halde ancak icraen 1.10.1984 tarihinde tahliye ettirildiğini ileri sürerek bu iki tarih arasında tahakkuk eden 244.000 TL. cezai şartın tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, mecurda 1.6.1980 tarihinden beri kiracı olduğunu ve kendisinden ilk defa alınan 16.5.1980 tarihli tahliye taahhüdünün tehdidi altında ve henüz kira dönemi sona ermeden 26.5.1981 tarihinde ikinci kez tahliye taahhüdü alındığını ve aynı tarihte ikinci kira sözleşmesi imzalandığı halde sözleşmeye 1.5.1981 tarihini koymak suretiyle ikinci tahliye taahhüdünün sözleşmesinin yenilenmesinden 25 gün sonra verilmiş gibi gösterildiğini, bu durumun MK.nun 2. maddesindeki iyiniyet kuralına aykırı olduğunu, davacıların ihtirazı kayıt ileri sürmeden mecuru teslim aldıklarını, bu nedenlerle cezai şart istenemiyeceğini ve istenen cezai şartın fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ikinci dönem kira sözleşmesiyle birlikte davacıların davalıdan aldıkları tahliye taahhüdüne cezai şart konulmak suretiyle sözleşme koşullarında kiracı aleyhine değişiklik yapıldığı, 6570 sayılı yasanın 9. maddesi gereğince sözleşme koşullarında kiracılar aleyhine değişiklik yapılmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı temyiz eden davacılar temyiz dilekçesine 1.6.1980 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli ilk kira sözleşmesiyle 16.5.1980 tarihli ve davalının mecuru 1.6.1981 tarihinde tahliye edeceğine dair ilk tahliye taahhüdünün fotokopilerini ekleyerek, ilk tahliye taahhüdünde de günde 500 lira cezai şart öngörülmüş olduğunu, bu nedenle ikinci tahliye taahhüdünde cezai şart konulmakla sözleşme koşullarında her hangi bir değişiklik yapılmadığını, yeni kira döneminde de aynı koşulların tekrar edildiğini bildirerek kararın bozulmasını istemişlerdir.
Kira sözleşmesi devam ederken verilen yazılı tahliye taahhüdü geçerli olduğundan, buna bağlı olarak öngörülen cezai şart da geçerlidir. Çünkü cezai şart tahliye taahhüdüne bağlı fer'i bir borçtur, bağımsız bir niteliği yoktur. Kaldı ki ilk tahliye taahhüdüne de cezai şart öngörülmüştür. Öyle ise, sözleşme koşullarında kiracı aleyhine değişiklik yapıldığı söylenemez.
Ne var ki, mecurun, tahliye taahhüdünde belirtilen tarihte tahliye edilmemesi halinde her geçen gün için ödemesi öngörülmüş bulunan cezai şart BK. md. 158/2 uyarınca ifaya eklenen ceza niteliğinde olup, alacaklı hem akdin icrasını yani tahliyeyi hem cezai şartın tevdiyesini talep edebilir ise de, şayet alacaklı kaydı ihtirazı dermeyan etmeksizin edayı kabul etmiş ise artık cezai şart talep edemez. Eda kabul edilirken cezai şart istemek hakkı saklı tutulmamış ise alacaklı cezai şarta müteallik hakkını kaybeder. Cezai şart borcu fer'i bir borçtur. Esas borç ifa ile sükut ederse, onun fer'i olan cezai şart borcu da, saklı tutulmamışsa, esas borç ile birlikte sükut eder (BK. md. 113).
Dava konusu olayda davacılar mecuru icra yoluyla 24.10.1984 tarihinde teslim almışlar ve bu davayı 15.11.1984 tarihinde açmışlardır. Gerek teslimden önce gerekse teslim sırasında, ayrıca cezai şart talep etmek haklarının saklı olduğunu beyan etmedikleri için BK. md. 113 ve 158/2 uyarınca davacılar artık cezai şart talep etmezler.
Mahkemece yukarda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile red edilmiş olması usul ve yasaya aykırı ise de bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK.nun değişik 438/9. maddesi uyarınca hüküm gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gerekçesinin çıkartılarak bunun yerine yukarıdaki gerekçenin yazılmasına, hükmün değiştirilen ve düzeltilen bu biçimiyle ONANMASINA 14.1.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini