Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1985/5206
K: 1985/7255
T: 04.06.1985
DAVA : Taraflar arasında görülen davada; davacı, annesi ile babasının 1951 yılında boşandıklarını, velayet hakkının 1958 yılında ölen babasına verildiği halde, annesi Ayşe'nin velayeten 382 ada 3 parsel sayılı taşınmazı davalı üvey babasına muvazaalı olarak sattığından, kaydı iptalini, adına tescilini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
BK.nun 125, MK.nun 638. maddeleri gereğince zamanaşımı yönünden davanın reddine ilişkin karar, 28.2.1984 tarih 1206 - 2145 sayılı ilamda belirtilen nedenlerle bozulmuştur.
Bozmaya uyularak, kaydın iptaline, davacı adına tesciline ilişkin kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmekle; dosya incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı, annesi Ayşe ile babasının 1951 yılında boşandıklarını, kendisine ait velayetin mahkeme 1958 yılında ölen babasına verildiğini, sonradan annesi Ayşe'nin davalı Ali Rıza ile evlendiğini, henüz reşit olmadığı dönemde ve yasal velayet hakkına sahip bulunmadığı halde, dava konusu 382 ada 3 parsel sayılı taşınmazını velayeten ikinci kocası olan davalı Ali Rıza'ya tapuda satış yolu ile temlik ettiğini ileri sürerek, geçerli olmayan temlikin iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece, kaydın iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Davacının anne ve babasının boşanmaları ile ilgili dava sonunda verilen kararla küçük yaşta bulunan davacıya ait velayet babaya tevdi edilmiştir. Velayeti kendisine tevdi edilen davacının babası 1958 yılında ölmüştür. Ölümle davacıya ait velayet kendiliğinden anneye geçmez. Bu halde, küçüğün velayeti ancak mahkeme kararı ile anneye geçer. Babanın ölümünden sonra velayetin anneye tevdi edildiğine ilişkin bir mahkeme kararının varlığı söz konusu değildir.
Bu nedenle annenin, küçüğün velisi sıfatıyla velayeten hukuki tasarruflarda bulunma ehliyetine sahip değildir. Ne var ki, dava konusu 382 ada 3 sayılı parsel velayet tevdi edilen babanın ölümünden sonra davacının annesi Ayşe tarafından davacı adına velayeten satın alınmak suretiyle 8.4.1964 tarihinde tapuda temlik işlemi yapılmış ve 10.1.1966 tarihinde de davacıya velayeten annesi Ayşe tarafından ikinci eşi olan eş anlatımla davacının üvey babası davalı Ali Rıza'ya tapuda satış yolu ile devredilmiştir. Böylece, davalıya yapılan temlikten 15 yıl 11 ay 4 gün reşit olduktan, 14 yıl, 5 ay 14 gün sonra 14.12.1981 tarihinde işbu iptal davası açılmıştır. Temyize konu davada satışın yapıldığı 1966 yılında davacı reşit değildir. Satış işlemini gerçekleştiren davacının annesi Ayşe'nin davacının velisi veya kayyumu ya da vasi sıfatını taşımamaktadır. Boşanma sonucu velayet tevdi edilen babanın ölmesi halinde, velayetin ancak mahkeme hükmü ile anneye geçeceği devamlılık kazanan yargısal uygulamalar gereğidir. Böylece, temsil kudreti olmayan annenin mümessil sıfatıyla yaptığı tasarruf temsil edilmek istenen kimsenin yarar ve zararına hiç bir hüküm ve netice doğurmaz. Ancak BK.nun 38. maddesi hükmüne göre, temsil edilen kimse temsil kudreti olmaksızın yapılan bir akte açık veya kapalı bir şekilde icazet verdiği takdirde işbu akit artık kendisini bağlar. Temsil edilen kimsenin icazetine kadar akit muallakta kalır. Çünkü icazet, yenilik doğuran bir hakkın kullanılması olup, sonunda ortaya çıkan akdi ilişkiyi geçerli kılar. Tüm dosya içeriğine göre, davacının küçük yaştan itibaren annesi ve davalı üvey babası ile birlikte kaldığı, reşit olduktan sonra uzun süre bu beraberliği sürdürdüğü, davanın açıldığı tarihe kadar davalıya yapılan temlik işlemine karşı koymadığı reşit olduktan 14 yıl 5 ay 14 gün gibi uzun bir zaman sonra dava açtığı böylece yapılan satış işlemine icazet verdiğinin kabulü zorunludur. Bu kabul yanların, uzun süre birlikte kalma olgusuna hem dosya içeriğine ve hem de hayatın olağan akışına uygun düşmektedir. Tüm bu yönler nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabul edilmesi isabetsizdir. Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle açıklanan nedenlerden ötürü hükmün HUMK. nunu 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın iadesine, 4.6.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini