 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1985/13135
K: 1985/12805
T: 18.11.1985
DAVA : Taraflar arasında görülen davada: Davacılar vekili, müşterekmiras bırakan (M.M.) oğlu (A.)'ten kalan tapu taşınmazların tapulamaca müvekkilerinin miras payları nazara alınmadan 533 ve 584 parsel sayıları verilerek davalılar adına tesbit edildiğini ileri sürüp, miras payı oranında iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın duruşmalı olarak temyizen incelenmesi, süresinde davalılar vekili tarafından istenilmekle, duruşma isteği HUMK.'nun değişik 428. maddesi hükmünce değer yönünden reddedilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava konusu taşınmazlardan 533 parsel, tapulamaca miras yoluyla gelen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, 584 parsel ise tapu kayıtlarına ve mirasçılar arasındaki harici taksime dayanılarak davalılar adına tesbit edilmiş, tapulama mahkemesinin görevsizlik kararında değinildiği üzere itirazın süresinde ve usulüne uygun olarak yapılmamasından ötürü tapulama tutanakları davalılar adına kesinleşmiştir. Bunun üzerine davacılar, çekişmeli 533 ve 584 parsel sayılı taşınmazların teşrinisani 306 tarih 26 ve 29 numaralı tapu kayıtları ile müşterek murisi evvel (M.) oğlu (A.)'ten kalma yerler olmasına karşın, tapulamaca kendilerine pay ayrılmadığını ileri sürerek miras payları oranında iptal ve tescil isteği ile genel mahkemede işbu davayı açmışlar ve yargılama sırasında dilekçelerinde yazılı 26 ve 29 no'lu kayıtların tarihini 1296 olarak düzeltmişlerdir. Davalılar, taşınmazların (K.) adına tapuda kayıtlı iken kendi ara miras bırakanlarına kaydan intikal ettiğini, tapulama tesbitini doğru yapıldığını savunmuşlardır. Mahkece, nizalı taşınmazların müşterek murisi evvel (M.) oğlu (A.)'ten kalma yerler olduğunun anlaşıldığından sözedilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Gerçekten gerek (M.) oğlu (A.)'in gerekse eşi (K.)'nin tarafların müşterek murisi evvelleri oldukları buna rağmen tapulama tesbitinde davacıların miras paylarının katmedildiği anlaşılmaktadır. Ancak dosyaya ibraz edilen ve uygulanan tapu kayıtlarında (M.) oğlu (A.) paydaş bulunduğu gibi, eşi (K.) de paydaştır. Bunun yanısıra (K.) payının satın alınmak suretiyle davalıların ara miras bırakanları (B.)'e ondan da (İ.)'e intikal ettiği de kayden sabittir. Öte yandan dosya içeriği ve toplanan deliler tapu paydaşları arasında 70-80 yıl önceye dayanan harici bir taksimin yapıldığı ve çekişmeli taşınmazların (M.) oğlu (A.) ile eşi (K.)'in payına isabet ettiği olgusunun ortaya koymaktadır. Karı koca olan (A.) ve (K.)'nin bu taşınmazları bir süre birlikte kullanmaları ve fiili kullanma sınırlarının tapulama tesbit tarihine değin uzun yıllar değişmemiş olması da belirtilen olguyu doğrulamaktadır. O halde mahkemece dava konusu 533 ve 584 parsel sayılı taşınmazların tarafların müüşterek murisi evvelleri (M.) oğlu (A.) ile eşi (K.)'den kalma yerler olduğu ve (K.) payının da sonradan davalıların ara miras bırakanlarına kayden satılıp intikal ettiği dikkate alınarak (M.) oğlu (A.)'in taşınmazlardaki yarı payından davacıların miras paylarına isbat eden oranda iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davalıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin harcın iadesine 18.11.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.